Bursa sallanmaya devam ediyor!

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen art arda depremler, Bursa'daki fay hatlarını ve kentin riskli yapı stoğunu yeniden gündeme taşıdı. Bursa İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Atilla Erdem, "Bursa, yapı stoku açısından Türkiye'nin en sıkıntılı şehirlerinden biri olarak gösteriliyor. Hem sanayi hem konut anlamında kaçak yapılaşma çok yüksek seviyede" ifadelerini kullandı.

Haber Giriş Tarihi: 03.11.2025 16:26
Haber Güncellenme Tarihi: 03.11.2025 16:26

ZEKİCAN GÜRKAN / BURSADA BUGÜN

Son zamanlarda sismik olarak oldukça aktif olan Bursa'nın komşusu Balıkesir Sındırgı bölgesi, Bursalı vatandaşları tedirgin ediyor. 3 Kasım tarihinde (bugün) gerçekleşen 4.9 büyüklüğündeki deprem, bir kez daha 'Depremden nasıl korunacağız?' sorusunu gündemin en üstüne çıkardı.

Bursada Bugün ekibi olarak, Bursa İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Atilla Erdem'e mikrofonu uzatarak sorduk; 'Bursa'daki zemin yapısı ve deprem riski göz önüne alındığında, mühendislik uygulamalarında nelere dikkat edilmesi gerekiyor?'

Bursa İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Atilla Erdem şöyle ifade etti;

"Bursa'daki zemin yapısı ve deprem riski göz önüne alındığında, mühendislik uygulamalarında dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar bulunuyor. Depreme karşı dayanıklı binalar inşa edebilmek için inşaat mühendisliği bilimi kritik bir role sahip. Buradaki temel sorun, ülke olarak inşaat mühendisliğine gereken değeri ne kadar verdiğimizdir. Şu an inşaat mühendisliği emin olun ki hak ettiği değerin çok altındadır. Bu değeri yeniden kazandırmak zorundayız.

BURSA EN SIKINTILI ŞEHİRLERDEN BİRİ

Bursa, yapı stoku açısından Türkiye'nin en sıkıntılı şehirlerinden biri olarak gösteriliyor. Hem sanayi hem konut anlamında kaçak yapılaşma çok yüksek seviyede. Öyle ki, ruhsatlı alanlarımız bile zamanla kaçak hale geliyor. Normalde kaçak yapı, ruhsat ve imar olmayan bölgelerde gizlice yapılan yapı anlamına gelir. Ancak Bursa'da ruhsatlı alanlarda bile kolon kesme, müdahale gibi kaçak uygulamalar görülebiliyor. Bu kaçak yapı kültüründen acilen kurtulmamız gerekiyor.

MÜHENDİSLERE DUYULAN GÜVEN ARTMALI

İnşaat mühendisliğine duyulan güvenin artırılması şart. Çünkü yaşadığımız binalar, hayatlarımızı emanet ettiğimiz yapılardır. Örneğin kullandığımız araçları iki yılda bir muayeneye götürüyoruz. O halde çocuklarımızla yaşadığımız evleri neden muayene ettirmiyoruz? Son dönemde yaşanan küçük depremlerde bile birçok binanın hasar alması, kolon ve kiriş kesimleri gibi müdahalelerden kaynaklanıyor. Konya'da deprem olmadan yıkılan bina örneğini unutmamalıyız.

Bu nedenle devletimizin binalar için periyodik muayene sistemini hayata geçirmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da bundan söz etti, bu yönde bir umut var. Biz, bu konuda hazırladığımız raporu TBMM İmar İşleri Komisyonu Başkanlığı'na sunduk.

ZORUNLU RAPOR UYGULAMASINA GEÇMELİYİZ

Tapu satışlarında yeni bir uygulama öneriyoruz: Nasıl ki belediyeden rayiç bedel isteniyorsa, tapu devri sırasında İnşaat Mühendisleri Odası'ndan binanın taşıyıcı sistemine zarar verilip verilmediğine dair bir rapor alınması zorunlu kılınabilir. Eğer kolona, kirişe zarar verilmişse o bina ayıplı sayılmalı ve tapu satışı engellenmelidir. Bu uygulama kanunlaşırsa, hiçbir vatandaş bina satamayacağı riskini göze alarak kolon kesmez. Böylece muayene sistemi kendiliğinden oturmuş olur."