SON DAKİKA
Hava Durumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bittiği anda dünyada bu işin tek örneği olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy Yassıören'de Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Temel Atma Töreni'ne katıldı. Törende konuşan Erdoğan, Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri'nin bittiği anda dünyada bu işin tek örneği olacağını belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 20.05.2022 17:12
Haber Güncellenme Tarihi: 20.05.2022 17:18
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursa5n1k.com
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bittiği anda dünyada bu işin tek örneği olacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; Kimsesizlerin kimsesi olması için bu güzide kurumu milletimize armağan eden Sultan Abdülhamid'i Sani'den bugüne Darülaceze'ye emeği geçen herkesi rahmetle ve şükranla yad ediyorum. İnanç, köken, ırk, cinsiyet, yaş dahil hiç bir ayrım gözetmeden. Tüm düşkünleri kucaklayan bu müessese medeniyetimizin ve milletimizin insana bakışının en güzel örneklerinden biridir. Biz de ecdaddan aldığımız ilhamla üstlendiğimiz her görevde çalışmalarımızı insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı ile ve yaradılanı severiz yaradandan ötürü ilkesiyle yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz.

Darülaceze'nin 127 yılı bulan geçmişinde 30 bini çocuk 100 bin insanımıza şefkat yuvası olması benzer çalışmalarımızda bize ilham vermektedir. Gönüllüleri, çalışanları ve acezeleri ile bir büyük aile olan bu müessesenin yaşatılması ve geliştirilmesi için katkıda bulunan herkese, bakanlarımızdan tüm yanlarındaki elemanlara kadar herkese şahsım, milletim adına teşekkür ederiyorum. Bugün Darülaceze'nin hizmetleri yeni bir boyuta taşıyacağına inandığım sosyal hizmet şehri projesinin temelini atmak üzere bir aradayız. Burada bir duruma dokunmadan geçmeyeceğim. Bu işler bizim işimiz belediye başkanlığımda Kayış Dağı'nda bir darülacezenin temelini atmış açılışını yapmıştık. Şu andaki malum iktidar aynı şekilde bugün temeli atacağımız adımlarla süreci devam ettiriyor.

(İBB'ye) Tabi bir şeyi sormam lazım İstabul'un şu anda büyükşehir belediye başkanlığını üstlenmiş olan kişi veya kişilerin acaba bu alanlarda attıkları bir adım var mı? Bir şey yap yani bir suyu akmayan musluğu açmakla biz hizmet ettik diyemezsiniz. Milleti aldatmayın gelin bu tür eserleri yapın. Bu ülkenin darda kalmışına elinizi uzatın. Bu tür şeyleri yapın biz de sizleri alkışlayalım. Ama yok bakın burada şimdi yatay mimari anlayışı ile inşa edilecek projemiz bağışçılar, sağlıklı ve yatağa bağlı sakinler, koruma altındaki çocuklardan oluşan bine yakın sakini ile insanımıza hizmet verecektir. 

Rehabilitasyon ünitesinden cami, kilise ve havranın da yer aldığı ibadethanelerine kadar tüm birimleyirle bu proje darülacezenin kuruluş amacına ve tarihine yakışır bir eser olacaktır. Tabi darülaceze gayrimenkul gelirleri ve eğlence vergisi payı yanında asıl hayırseverlerin bağışlarıyla faaliyetlerini yürüten bir yerdir. Biz bu dönemde milli bütçeden de katkı vermek suretiyle darülacezeyi çok daha güçlü bir karaktere ve yere kavuşması noktasında adımımızı attık. Sosyal hizmet şehrimizin inşasında da en büyük desteği devletin yanında bağışçılardan bekliyoruz. İnşallah el birliği ile bu güzel projeyi kısa sürede tamamlayarak milletimizin hizmetine sunacağız.

"SADECE BİZDE VAR"

Milletimizin asırlardır yaşadığı nice saldırıları, sıkıntıları, kaosları metanetle göğüsleme başarısının gerisinde sahip olduğu şu birlik, beraberlik, dayanışma hasletinin gücü vardır. Medeniyet ve kültür birikimiyle, aile yapısıyla, sosyal müesseseleriyle bireysel insiyatifleriyle, teessüm eden bu haslete sıkı sıkıya sahip çıkmamız gerekiyor. Ekonomik bakımdan güçlü, gelişmiş ülkelerin sosyal bakımdan en kırılgan ve geleceği tehdit altında nüfuslara sahip olmaları da aynıdır. Bunun örneği bizden başka hiç bir ülkede yok sadece bizde var. Kurallar önemlidir maddi imkanlar önemlidir, bireylere değer vermek önemlidir. Fakat bunlar sadece günü kurtarır. Ailenin merkezinde olduğu güçlü bir sosyal yapı olmadan bunların hiç biri geleceği kurtarmaya yetmez.

"BİTTİĞİ ANDA DÜNYADA BU İŞİN TEK ÖRNEĞİ OLACAK"

Bizim önceliğimiz medeniyet mirasımıza inanç ve kültür değerlerimize sarılarak dezavantajlı gruplar dediğimiz engellilerimizi, yaşlılarımızı, kimsesiz çocuklarımızı, garip gurabamızı sosyal yapımız içinde yaşatmaktır. Buna rağmen kimsesiz kalan, yardıma veya desteğe muhtaç olan vatandaşlarımızı da kurduğumuz müesseseler ve oluşturduğumuz mekanizmalar vasıtasıyla insani hayat sürebilecekleri imkanlara kavuşturmaktır. İnşallah Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri, inanarak söylüyorum ki bittiği anda dünyada bu işin tek örneği olacak.

Hamdolsun bugün Türkiye dünyanın en iyi işleyen en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biridir benzeri yok. Eğer şu dünyayı tanımışsam, biliyorsam ülkemiz gibi bir başka örnek dünyada yok. Hükümete geldiğimizde yılda 2 milyar lira olan sosyal yardım bütçesini 100 milyar lira sınırına getirdik. Bu rakamın milli gelirimize oranı da yüzde 0,38'den, yüzde 1,36'ya yükseldi. Eskiden daha ziyade ayni olan yardımları hem insanımızın onurunu korumak, hem ihtiyaç önceliklerini kendisine bırakmak için nakite döndürdük.

Böylece ülkemizde günlük harcama düzeyi dünya standardı olan 5,5 doların altında kalan nüfus oranını yüzde 34'ten yüzde 10 seviyesine gerilettik. Alt yapımızı güçlendirmek ve sosyal destekleri en etkin şekilde yürütmek için ayrı bir bakanlık kurduk. Nüfusun bir ülkenin en büyük gücü olduğu gerçeğinden hareketle anneleri ve çocukları koruyacak, destekleyecek çalışmalara özellikle önem veriyoruz. İstihdam, sağlık ve eğitime kadar her alanda bu çerçevede pozitif ayrımcılık yapıyoruz.

Devlet korumasındaki çocukların bize Allah'ın ve milletin birer emaneti olduğu anlayışı ile bunları kendi ailelerinin yanında veya aile iklimine yakın şartlarda yetiştirecek bir modele geçtik. Engellilerimizi evde bakımıyla, rehabilitasyon merkezleriyle, özel bakımıyla, Umut evleriyle, istihdamıyla her alanda hayatın içine katan bir yaklaşım sergiledik.

"DEVLETİN İMKANLARINI MİLLETİMİZİN HER KESİMİNE ÖZELLİKLE DESTEĞE İHTİYAÇ DUYAN İNSANLARIMIZA SUNUYORUZ"

Yaşlılarımızı 65 yaş maaşı ile, gündüz bakım hizmetleriyle, evde bakım hizmetleriyle aileleri yanında desteklemeyi, huzur evleriyle sahipsiz bırakmamayı hedefleyen programlar uyguladık. Kadınlarımızı şiddetten istihdama, annelik hizmetlerinden siyasi temsile, kılık kıyafet özgürlüğünden eğitim seferberliğine kadar her alanda Cumhuriyet tarihinin en ileri haklarına biz kavuşturduk. Şehit yakınları ve gazilerimizi de tarihimizin en büyük destekleriyle sahiplendik. Görüldüğü gibi devletin imkanlarını milletimizin her kesimine özellikle desteğe ihtiyaç duyan insanlarımıza sunuyoruz.

Buradan bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum ki, asıl olan kadınlarımızdan çocuklarımıza, yaşlılarımızdan engellilerimize tüm kesimlerin aileleri bünyesinde sosyal yapı içinde sahiplenilmeleri ve yaşatılmalarıdır. Kendi evi, imkanı, vakti varken annesini, babasını, engelli aile üyesini, korunmaya muhtaç evladını kamuya veya özel sektöre ait bir kuruma yerleştirmek bizim aile kültürümüzle taban tabana zıttır.

Huzurevlerinde kalan yaşlılarımızın önemli bir kısmının iyi eğitimli, iyi kariyerli, yüksek gelirli çocuklara sahip olmaları düşündürücüdür. Büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve torunların aynı evde oturmasalar bile, aynı ortamda hayatlarını sürdürdükleri büyük ailelerin giderek azalıyor olması da üzüntü vericidir.

"GELİŞMİŞ ÜLKELERİN, BATI'NIN DÜŞTÜĞÜ HATAYA İNŞALLAH BİZ DÜŞMEYECEĞİZ"

Aile yapısındaki bu dağılma ve aşınma nesilden nesile aktarılan değerlerimizin geleceğinde de bir belirsizliğe ne yazıkki yol açmıştır. Eğitim önce ailede başlar. Daha ileri gidiyorum ana karnında başlar oradan başlayıp doğumla gelişen bir eğitim dünyası. Okul tek başına bunu yapamaz. Ailede atılan temelin üzerinde inşasını yürütür. Ailede verilmesi gereken değerler eksik kaldığı zaman okullar arzu ettiğimiz milli, manevi, ahlaki, insani, medeni hasletlere sahip çocuklar yetiştirme konusunda zorlanıyor.

Önümüzdeki dönemdeki önceliklerimizin başına ailenin güçlendirilmesini, eğitimin içeriğinin buradaki eksikleri telafi edecek şekilde geliştirilmesini, kültürümüze sahiplenilmesini yerleştirdik. Gelişmiş ülkelerin Batı'nın düştüğü hataya inşallah biz düşmeyeceğiz. Batı tarzı bir güvenlik ve refah anlayışı uğruna aileden başlayarak tüm sosyal yapımızı, medeniyet ve kültür değerlerimizi, inancımızı feda edecek şekilde köklerimizle bağımızı koparmayacağız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.