İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın son 20 yılda ortaya koyduğu hedefleri gerçekleştiremediğini belirterek, Kişi başı hedeflenen gelirin üçte birine düştük. Bu cebimizdeki paranın pul olmasına döndü" dedi. Hakkında açılan soruşturmalarla ilgili konuşan İmamoğlu, hukuksuzluklarla mücadele ettiğini ifade ederek, "Bir an önce bu rejimi değiştirmeliyiz" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 21.01.2023 17:36
Haber Güncellenme Tarihi: 21.01.2023 17:36
https://www.bursa5n1k.com
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anadolu turuna çıktı.
İlk ziyaretini Kastamonu’nun Daday ilçesinde yapan İmamoğlu, İBB'nin katkılarıyla tamamlanan kapalı pazar yerinin açılışından sonra bölgede ziyaretlerini sürdürdü.
İlçe meydanında kendisini karşılayan yurttaşlara hitap eden İmamoğlu, "İstanbul eşittir Türkiye. Bu kavramı hepimiz biliriz. Ben İstanbul Belediye Başkanı olarak Türkiye'nin her yerine mesuliyeti olan bir belediye başkanı olduğumu düşünüyorum. Dolayısıyla nerede bir ihtiyaç var ise Allah korusun, bir afet olduğunda ya da bir başka konu olduğunda koşar gideriz" dedi.
'20 YILDA ORTAYA KONAN HEDEFLER TUTMADI'
"21. yüzyılda Türkiye hak ettiği değere, hak ettiği güce, kuvvete kavuşmalı" diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Bakın memleketimizde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yüzüncü yılını yaşayacağız. Biz yüzüncü yılda çok daha iyi yerlerde olmalıydık. Ne yazık ki hedefler tutmadı. Son 20 yılda bile ortaya konan hedefler tutmadı. Kişi başı hedeflenen gelirin üçte birine düştük. Bu cebimizdeki paranın pul olmasına döndü demektir" dedi.
BU REJİMİ DEĞİŞTİRMELİYİZ
Bakın ülkemizde 'Her şeyi ben bilirim' diyen bir anlayışla mücadele ediyoruz. Her konuda tek kişinin ağzına bakan bir sistemle mücadele ediyoruz. Benim milletimin aklı kendine yeter. Benim milletimin aklı bir araya geldiğinde dünyada mucizeler yaratır. Ama bir kişinin aklına dayalı bir sistem bizi her türlü belayla buluşturur. O bakımdan, bu güzel memleket, insanının ortak aklını, düşüncelerini, fikirlerini bir arada, kardeşçe organize etme yeteneğini ortaya koyan bir yönetime muhtaçtır. Bir an önce bu rejimi bu anlamda değiştirmeliyiz.
Bakın bir hukuksuzlukla mücadele ediyoruz. Uydurma işlerle hakkımızda soruşturmalar açılıyor. Niye? Vay efendim İstanbul’u sen bizden nasıl alırsın. Allah aşkına, İstanbul'u birincisi ben almadım, 16 milyon İstanbullu aldı sizden. Dediler ki 'Sizi beğenmiyoruz. Bir de üstüne haksızlık yaptınız.' 806 bin oy farkla İstanbul'un tarihinin en büyük oy oranıyla belediye başkanı seçtiler. Millet aldı sizden. Peki neyi aldı? Size ait olanı değil. Millet dedi ki 'Bana ait olan şeyi sen iyi yönetemedin, senden devralıyorum bunu hak edene veriyorum'. Bu kadar. Memleket, bu güzel cennet vatan, bizim evimiz. Bu evin tapusu kimin? 86 milyon insanın. Yok birbirimizden farkımız. Ne benim hakkım şurada bulunan bir vatandaşımızdan fazla ne bir vatandaşımızın hakkı benden fazla. Eşitiz, 86 milyon. İşte bu duygu bizi daha güçlü kılacak daha inançlı kılacak. Ne yapıyorlar e sen bunu aldın. Hadi bakalım 'Uydurma bir davayla senin elinden bunu alalım.' Bu millet ne der biliyor musun? Hadi oradan. Hadi oradan. Hadi oradan
'BEN SİZLERİN HUKUKUNU SAVUNUYORUM'
"Milletin vicdanı, milli irade, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun karşılığı olarak asla ve asla iradesine dokundurtmaz bu millet" diyen İmamoğlu, son olarak şunları söyledi:
"Şu an bu kardeşinizin verdiği hukuk mücadelesi aynı zamanda bir haysiyet mücadelesidir. Haysiyet mücadelesini veriyorken, söyleyeyim. Bu Ekrem İmamoğlu’nun haysiyet mücadelesi değildir 16 milyon İstanbul'un haysiyet mücadelesidir. Çünkü; ben sizlerin hukukunu savunuyorum. Kastamonu'nun mücadelesidir, Türkiye'nin mücadelesidir. Peki bu kadar cesur konuşuyorsun neye güveniyorsun? Kastamonuluya güveniyorum, Taşköprülüye güveniyorum, milletimize güveniyorum. Ben sırtımı milletime dayadım yetinmedim bir de Kastamonuluya dayadım. Var mı ötesi? Bu millet bu tür davranışları sevmez. Bu milletin siyaset meselesi, bir araçtır amaç memlekete layık olmaktır. Partiler araçtır, bakın il başkanım var, milletvekilim var diğer siyasi ilçe başkanım var, ben de partimin evladıyım ama partiler hizmet için araçtır. Parti devleti olamayız biz. Devlet güçlüdür, devleti yaşatacağız. Biz binlerce yıllık devletin geleneği olan insanlarız. Devletin gücünün önüne de bir parti ne de bir şahıs geçebilir. Esas olan devletin gücüdür. Biz gerçekten hak ettiği bir biçimde devletimizi güçlü kılacağız. Devletimizi güçlü kılacağız, şart olsun kılacağız."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İmamoğlu: Bir an önce bu rejimi değiştirmeliyiz
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın son 20 yılda ortaya koyduğu hedefleri gerçekleştiremediğini belirterek, Kişi başı hedeflenen gelirin üçte birine düştük. Bu cebimizdeki paranın pul olmasına döndü" dedi. Hakkında açılan soruşturmalarla ilgili konuşan İmamoğlu, hukuksuzluklarla mücadele ettiğini ifade ederek, "Bir an önce bu rejimi değiştirmeliyiz" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anadolu turuna çıktı.
İlk ziyaretini Kastamonu’nun Daday ilçesinde yapan İmamoğlu, İBB'nin katkılarıyla tamamlanan kapalı pazar yerinin açılışından sonra bölgede ziyaretlerini sürdürdü.
İlçe meydanında kendisini karşılayan yurttaşlara hitap eden İmamoğlu, "İstanbul eşittir Türkiye. Bu kavramı hepimiz biliriz. Ben İstanbul Belediye Başkanı olarak Türkiye'nin her yerine mesuliyeti olan bir belediye başkanı olduğumu düşünüyorum. Dolayısıyla nerede bir ihtiyaç var ise Allah korusun, bir afet olduğunda ya da bir başka konu olduğunda koşar gideriz" dedi.
'20 YILDA ORTAYA KONAN HEDEFLER TUTMADI'
"21. yüzyılda Türkiye hak ettiği değere, hak ettiği güce, kuvvete kavuşmalı" diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Bakın memleketimizde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yüzüncü yılını yaşayacağız. Biz yüzüncü yılda çok daha iyi yerlerde olmalıydık. Ne yazık ki hedefler tutmadı. Son 20 yılda bile ortaya konan hedefler tutmadı. Kişi başı hedeflenen gelirin üçte birine düştük. Bu cebimizdeki paranın pul olmasına döndü demektir" dedi.
BU REJİMİ DEĞİŞTİRMELİYİZ
Bakın ülkemizde 'Her şeyi ben bilirim' diyen bir anlayışla mücadele ediyoruz. Her konuda tek kişinin ağzına bakan bir sistemle mücadele ediyoruz. Benim milletimin aklı kendine yeter. Benim milletimin aklı bir araya geldiğinde dünyada mucizeler yaratır. Ama bir kişinin aklına dayalı bir sistem bizi her türlü belayla buluşturur. O bakımdan, bu güzel memleket, insanının ortak aklını, düşüncelerini, fikirlerini bir arada, kardeşçe organize etme yeteneğini ortaya koyan bir yönetime muhtaçtır. Bir an önce bu rejimi bu anlamda değiştirmeliyiz.
'UYDURMA İŞLERLE HAKKIMIZDA SORUŞTURMALAR AÇILIYOR'
Bakın bir hukuksuzlukla mücadele ediyoruz. Uydurma işlerle hakkımızda soruşturmalar açılıyor. Niye? Vay efendim İstanbul’u sen bizden nasıl alırsın. Allah aşkına, İstanbul'u birincisi ben almadım, 16 milyon İstanbullu aldı sizden. Dediler ki 'Sizi beğenmiyoruz. Bir de üstüne haksızlık yaptınız.' 806 bin oy farkla İstanbul'un tarihinin en büyük oy oranıyla belediye başkanı seçtiler. Millet aldı sizden. Peki neyi aldı? Size ait olanı değil. Millet dedi ki 'Bana ait olan şeyi sen iyi yönetemedin, senden devralıyorum bunu hak edene veriyorum'. Bu kadar. Memleket, bu güzel cennet vatan, bizim evimiz. Bu evin tapusu kimin? 86 milyon insanın. Yok birbirimizden farkımız. Ne benim hakkım şurada bulunan bir vatandaşımızdan fazla ne bir vatandaşımızın hakkı benden fazla. Eşitiz, 86 milyon. İşte bu duygu bizi daha güçlü kılacak daha inançlı kılacak. Ne yapıyorlar e sen bunu aldın. Hadi bakalım 'Uydurma bir davayla senin elinden bunu alalım.' Bu millet ne der biliyor musun? Hadi oradan. Hadi oradan. Hadi oradan
'BEN SİZLERİN HUKUKUNU SAVUNUYORUM'
"Milletin vicdanı, milli irade, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun karşılığı olarak asla ve asla iradesine dokundurtmaz bu millet" diyen İmamoğlu, son olarak şunları söyledi:
"Şu an bu kardeşinizin verdiği hukuk mücadelesi aynı zamanda bir haysiyet mücadelesidir. Haysiyet mücadelesini veriyorken, söyleyeyim. Bu Ekrem İmamoğlu’nun haysiyet mücadelesi değildir 16 milyon İstanbul'un haysiyet mücadelesidir. Çünkü; ben sizlerin hukukunu savunuyorum. Kastamonu'nun mücadelesidir, Türkiye'nin mücadelesidir. Peki bu kadar cesur konuşuyorsun neye güveniyorsun? Kastamonuluya güveniyorum, Taşköprülüye güveniyorum, milletimize güveniyorum. Ben sırtımı milletime dayadım yetinmedim bir de Kastamonuluya dayadım. Var mı ötesi? Bu millet bu tür davranışları sevmez. Bu milletin siyaset meselesi, bir araçtır amaç memlekete layık olmaktır. Partiler araçtır, bakın il başkanım var, milletvekilim var diğer siyasi ilçe başkanım var, ben de partimin evladıyım ama partiler hizmet için araçtır. Parti devleti olamayız biz. Devlet güçlüdür, devleti yaşatacağız. Biz binlerce yıllık devletin geleneği olan insanlarız. Devletin gücünün önüne de bir parti ne de bir şahıs geçebilir. Esas olan devletin gücüdür. Biz gerçekten hak ettiği bir biçimde devletimizi güçlü kılacağız. Devletimizi güçlü kılacağız, şart olsun kılacağız."
En Çok Okunan Haberler
Çin'de deprem
Ekili arazilere zarar veren koyunlara zabıta müdahale etti
Ekonomik güven endeksi açıklandı
Katı atık bedeli davasında karar çıktı!
AK Partili Akbaşoğlu'ndan EYT açıklaması
Survivor'dan geldi New York'a gitti
İşlediği cinayeti küçük kızının üstüne atmıştı! Cezası...
Bağırsağından prezervatife sarılı muz çıktı
Hakan Peker'e 480 ayrı hesaptan taciz
Murat Dalkılıç ve Merve Boluğur, iddialara ne cevap verdi?
Silahların tedarik hızı, savaşın kilit faktörüdür
Özer Matlı: Üyelerimiz İle Birlikte Yeni Başarı Hikayeleri Yazmayı Sürdüreceğiz
NBA maçında "Türk Kültür Mirası Gecesi" etkinlikleri
Danimarka üst üste 3. kez Dünya şampiyonu
Spor Toto Süper Lig'de 22. hafta heyecanı