15 Temmuz darbe girişiminde Bursa'da neler yaşandı?

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi 9 yılı geride bıraktı. Darbe girişiminde asker ve sivil 253 kişi şehit oldu. Darbecilere direnen vatandaşlardan 2 bin 196'ı ise yaralanarak gazi oldu. Peki Türk demokrasi tarihinin en kanlı günlerinden biri olan darbe girişiminde Bursa'da neler yaşandı?

Haber Giriş Tarihi: 15.07.2025 12:11
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2025 12:11

FETÖ, bundan 9 yıl önce 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulundu. Türk demokrasi tarihinin en kanlı günlerinden biri olan darbe girişiminde asker ve sivil 253 kişi şehit oldu, 2 bin 196 kişi ise yaralandı. Türkiye genelinde savcılıklar tarafından yürütülen soruşturmalarda polis ve jandarma ekiplerince gözaltına alınan toplam 390 bin 354 şüpheliden 113 bin 837'si tutuklandı.

Peki o kara gecede Bursa'da neler yaşandı?

15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı 2016 yılında Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı olan emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016'da Bursa'da yaşananları şu sözlerle anlatmıştı:

"Evimde otururken darbe emri geldiği bilgisini aldım. FETÖ'cü hainlerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim. Üniformalarımı giyip garnizona hareket ettim. Nizamiyeye girip, askerleri topladım. Bu emrin kanunsuz olduğunu anlattım. Kimse gelen kanunsuz emre uymasın. Ben haram lokma yemedim. Vatanın, milletin emrindeyim. Siz de benim emrinde olun diye uyarıcı konuşmalar yaptım. 'Ben emri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan alırım' diye askerlere seslendim. Tam konuşmayı yaptıktan sonra komutanlığa yöneleceğim sırada silahlığın önünde büyük bir kalabalığın olduğunu gördüm. Bağırarak kimse silah almayacak, silahlıklar kapatılacak diyerek emir verdim. Karargaha doğru ilerlerken, önüme biri dikilerek bana yüksek sesle 'Komutanım, sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş'un emri var. Odanıza girip hiçbir yere gitmeyeceksiniz' dedi.

"SÜRÜKLEYEREK DIŞARI ATTIM"

"Bunu duyunca sinirle büyük bir patlama yaşadım. Sağlı sollu onu yumruklayıp yere düşürdüm. Bir de baktım ki içeri girmesin dediğim sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay, komutanlıktan çıkmış nizamiyeye geliyor. Üzerine koştum. İki elimle yakasına yapıştım. Sürükleyerek herkesin önünde nizamiye bahçesinin dışına attım"

"GÖZALTINA ALDIRDIM"

"Makamıma geçtiğimde öğrendim ki, bu darbeci albay, önceden gelmiş. İçeri sokmayın emrime rağmen, gizlice içeri sokulmuş. Kendisine gönderilen sıkıyönetim emrini almış. Bu emri Bursa'nın ilçe jandarmalarına göndermiş. Ayrıca, erlere de silah ve mermi alın emri vermiş. Erler de silah ve mermi alırken, benim emrim üzerine harekete geçen astsubay ve uzmanlar tarafından yakalanarak silahlara el konuldu. Böylelikle garnizondaki silahlı eyleme dönüşmeden önlenmiş oldu. Özellikle ilçelere darbe emrinin iletildiğini öğrenince, darbeci albayın fiili olarak darbeye giriştiğini anladım. Hemen öfke ile gözaltı yapılmasını emrettim. Yakala emrini çıkarttım. Bunlar 23.50'de yaşandı. Darbe girişiminde bulunan komutanın Osmangazi'ye yöneldiğini duydum. Derhal gözaltına alınması için emir verdim. Başsavcıya bilgi verdim, gözaltı yapacağımızı söyledim. Onlar bana 'sabaha kalabilir mi' diye sordular ama kabul etmedim. Hemen Osmangazi'de herhangi bir eyleme karışmadan gözaltına aldım ve bunu yaparak Türkiye'de ilk defa bir sıkıyönetim komutanını gözaltına aldırdım"

DARBE GİRİŞİMİNİN ŞİFRELERİ

"İlçe jandarmaya gelen polis ekiplerine darbe girişiminde bulunan albayı teslim ettik. Bu darbe gecesi, Türkiye'deki en kritik olaylardan biridir. Çünkü, büyük bir irade ile yaptırdığım gözaltı sonucu darbeci albay alındı. Osmangazi ilçe jandarmada darbeci albayın çantası kalmış. Türkiye'deki en kritik çantalardan biridir. Çanta polis merkezine teslim edildi. Çantanın içerisinden de sıkıyönetim emri çıktı. 3 bölüm 27 sayfadan oluşan sıkıyönetim evrakları Türkiye'deki darbe girişimindeki en önemli evraklardı. O çantada illerdeki sıkıyönetim komutanlarının listeleri yer almaktaydı. Listelerde il il kimlerin sıkıyönetim komutanı olduğu yazıyordu. Bu komutanları 'Yurtta Sulh' isimli konsey belirlemiş. Benim bu listeleri polise vermem sayesinde devletimiz bu bilgilere vakıf oldu. Darbenin Türkiye çapında önlenmesine de Bursa'da yaptırdığım bu gözaltı işlemi vakıf oldu. Osmangazi'de yaptırdığımız o gözaltı ve akabinde uzman jandarmanın götürüp polise teslim ettiği darbeci albayın çantasından çıkan sıkıyönetim emri ve ekindeki sıkıyönetim komutanları listelerinin önemini bir kez daha şöyle ifade edebilirim. Eğer o listeler polise jandarma tarafından teslim edilmeseydi, devletimiz bu organizasyonda yer alan yönetici kişilerin tespitinde ve darbenin önlenmesinde daha fazla zorluk yaşanabilirdi"

"CANIMI ORTAYA KOYDUM"

"Bursa'ya hiçbir kötülük yaşatmadım. Ben Bursa'ya canımı ortaya koyarak sahip çıktım. Eğer silahlı askerler darbeci albaya ulaşabilseydi, o zaman diğer illerde yaşanan kanlı olaylar Bursa'da yaşanmış olacaktı"

"Vatandaşlarımız demokrasiyi korumalıdır. Demokratik şartlar dışında ülke yönetimine müdahale edilmesine Türk milletinin izin vermeyeceği çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. İnanıyorum ki emperyalizmin Türkiye'deki emelleri hiçbir zaman gerçekleşemeyecektir"