29 Ekim Kadınları Derneği Bursa Kurucu Şube Başkanı Sultan Yurdanal, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının 91. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, "Bu haklar lütuf değil, bedeli ödenerek alınmış kazanımlardır" diyerek hem tarihsel hafızaya hem de bugünün siyasetçilerine net bir uyarı gönderdi.
BUSE ATEŞ/ BURSADA BUGÜN
Türk kadınına 5 Aralık 1934'te tanınan seçme ve seçilme hakkının yıl dönümünde konuşan 29 Ekim Kadınları Derneği Bursa Kurucu Şube Başkanı Sultan Yurdanal, açıklamasında kadın mücadelesinin geçmişten bugüne uzanan kararlı duruşunu hatırlattı.
Yurdanal, kadınların siyasal haklarının bir "armağan" olarak görülmesinin tarihsel gerçeği çarpıttığını vurgulayarak, "Bu haklar kadına verilmedi; kadınlar örgütlü mücadelesiyle aldı" dedi.
"TARİHİ UNUTANLAR, KADININ MÜCADELESİNİ DE YOK SAYAR"
Yurdanal, 1913'te Kadın Hakları Derneği'nin kuruluşundan 1934'te Anayasa değişikliğine uzanan süreci hatırlatarak, kadın hareketinin yüz yılı aşan bir örgütlü direniş olduğunu belirtti.
Cumhuriyet devrimlerinin yalnızca yıldönümlerinde yapılan kutlamalara sıkıştırılamayacağını belirten Yurdanal, bunu kadın mücadelesine yapılmış en büyük haksızlık olarak nitelendirdi.
"5 ARALIK KUTLAMA DEĞİL; HESAP SORMA GÜNÜDÜR"
Siyasette kadın temsiliyetinin hâlâ düşük seviyelerde olduğuna dikkat çeken Yurdanal, görünmez engellerin kadınların önünde durduğunu söyleyerek siyasete net bir eleştiri yönelterek, "Bugün kadınların önündeki barikatları kaldırmak yerine büyüten bir erkek egemen siyaset anlayışı var" dedi.
"CUMHURİYET KAZANIMLARININ BEKÇİSİYİZ"
Dernek olarak yalnızca tarihi korumakla yetinmeyeceklerini belirten Yurdanal, mücadelenin büyütüleceğini söyleyerek, "Eşit temsili sağlama hedefimizden bir adım geri çekilmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kadınlara yönelik sosyal ve ekonomik baskıların arttığını da vurgulayan Yurdanal, kazanımların özellikle son yıllarda ciddi tehdit altında olduğuna dikkat çekti.
"BU ÜLKENİN KADINLARI SUSMADI, SUSMAYACAK"
Açıklamasını güçlü bir finalle sonlandıran Yurdanal, Türkiye'de kadın hareketinin Cumhuriyet kadar köklü olduğunun altını çizerek, "Türk kadını 1913'ten beri direniyor. 1934'te hakkını aldı. Bugün de aynı kararlılıkla yoluna devam ediyor. Kimse bizi susturamayacak" dedi.