Kadınların Hiçbir Baskı Altında Kalmadığı Adil Bir Düzenin İnşası İçin Çalışıyoruz.
Kadın Kolları Başkanımız Nurgül Beytiye Ekinci’nin basın açıklaması metnidir;
Değerli basın mensupları, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili kız kardeşlerimiz;
Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü.
1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşlerin diktatörlüğe karşı duruşlarından ötürü katledilmelerinin anısına ilan edilen bugün; ne yazık ki kadına karşı şiddeti sonlandırmadı.
Bugün kadınlara karşı yöneltilen en büyük şiddet şüphesiz ki savaştır. Dünyanın neresinde olursa olsun, çıkan her savaşın bedeli ne yazık ki kadınlar ve çocuklar tarafından ödenmektedir.
İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımda, bugün Somali’de devam eden iç savaşta, zulüm altında olan Doğu Türkistan’da, yıllardır her türlü acıyla sınanan Yemen’de ve Afrika kara parçasında kadınlar ağır bedeller ödemektedir.
Gazze’de çocukların annesiz, annelerin yavrusuz kaldığını gördük. Yavrusunun ölü bedenine sarılan anneler gördük. Aç bırakılan, hastalığa terk edilen anneler ve kadınlar gördük.
Gazze’de lise bitirme sınavında %96,7 ortalamayla büyük bir başarı kazanan genç kızımız Şehide Duha Nazmi Ebu Dellal’ın, sevincini yaşayacak bir günü bile olmadan annesi ve altı kardeşiyle birlikte katledilişine şahit olduk.
Hind Receb’in öldürüldüğü bölgenin birkaç metre ötesinde, yardım çağrıları günlerce duyulmayan öğretmen Ghada Rabah’ın evi ikinci kez bombalanarak ailesiyle birlikte enkaz altında yok edildi. Sivil savunma ekipleri ulaştığında ise geriye sadece sessizlik kalmıştı.
Kudüs Tugayları Sözcüsü Ebu Hamza’nın eşi Şeyma Ebu Seyf’in, hiçbir güvenli alan bırakılmayan Gazze’de hedef alınarak yaşamdan koparıldığını gördük.
Fakat ne acıdır ki bu tablo karşısında kadına karşı şiddet, çocuk hakları, özgürlük ve demokrasi gibi söylemlerde başı çeken Batı devletlerinden tek bir tepki, tek bir somut adım görmedik.
Kardeşlerimiz katledilirken Batıda kadın hakları dersleri veren, özgürlük ve insan haklarından bahseden ikiyüzlü tutumu unutmayacağız.
Değerli basın mensupları; dünyada veya Türkiye’de, nerede olursa olsun kadınlara yönelik şiddet, insanlığın ortak utancıdır ve bu utanca karşı sessizlik, suça ortak olmaktır.
Bizler yıllardır ülkemizde de kadın hakları için çalışıyor, şiddete karşı mücadele ediyoruz.
Çünkü ülkemizde özellikle son yıllarda kadına karşı şiddet had safhaya ulaşmış durumdadır.
Sadece bu yıl, geride kalan 11 ayda 400’ün üzerinde kardeşimiz cinayete kurban gitti. Türkiye’de her gün en az bir kadın canice katlediliyor.
Kocaeli’ndeki yangın fabrikasında, kötü çalışma koşullarının kurbanı olan kadınlarımızı kaybettik.
Sadece iki aylık evliyken, mesleğine aşkla bağlı genç bir hemşire olan Sevcan Demir’in eşi tarafından satırla vahşice katledilmesine tanık olduk.
Televizyonlarda, sözde müziklerde, sosyal medya içeriklerinde kadına şiddeti özendiren, kadını bir meta gibi sunan bir anlayış sürdükçe ve cezalar caydırıcı olmadığı sürece Türkiye’de kadına yönelik şiddet bitmeyecektir.
Bizler çözüm önerilerimizi bir kez daha yüksek sesle tekrar ediyoruz:
- Şiddetle mücadele okulda başlamalı, ahlak ve maneviyat merkezli nesiller yetiştirilmelidir. - Kadın cinayetlerinde tahrik ve iyi hâl indirimleri tamamen kaldırılmalıdır. - Medyada kadını nesneleştiren içeriklere ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. - Ev eksenli çalışan kadınlar sosyal güvenceye kavuşturulmalı, kreş desteği devlet politikası olmalıdır. - Hamilelik öncesi ve sonrası ücretli izin süreleri uzatılmalıdır. - Kadına karşı şiddetle mücadelede siyasi partiler üstü ortak akıl platformu kurulmalıdır.
Bizler Saadet Partisi Kadın Kolları olarak; kadının insanca yaşama hakkını savunan, baskısız ve adil bir düzen için çalışan bir hareketiz.
Bu ülkede şiddete uğrayan her kadın bilsin ki bizler amasız ve fakatsız bir şekilde onların yanındayız.
Serap Ertaşkın Saadet Partisi Yıldırım İlçe Kadın Kolları Başkanı