
New York Times, İstanbul'da beklenen büyük depremle ilgili bir analiz yayımladı.
Nisan ayında İstanbul'da meydana gelen 6,2'lik depremin hatırlatıldığı analizde, "Eğer bu örüntü devam ederse, sonunda Türkiye'nin en büyük kentinin hemen güneyindeki sulara ulaşabilecek büyük bir deprem söz konusu olabilir." denildi.
NYT'ye göre University College London'dan sismolog Stephen Hicks, "İstanbul nişan alınmış durumda," dedi.
Yeni çalışmada dikkat çekilen tehlike
Science dergisinde yayımlanan yeni araştırmayı aktaran NYT, araştırmada "güçlü depremlerin bilim insanlarının Ana Marmara Fayı olarak adlandırdığı hattın 15 ila 21 kilometre uzunluğundaki kilitli bir bölümüne doğru ilerlediğini" öne sürdü.
Bu bölümde meydana gelecek bir kırılma, 16 milyonluk kentte 7 veya daha üzeri büyüklükte bir yıkıma yol açma potansiyeline sahip. Bu sismik şokun tam niteliği ve zamanlaması ise belirsizliğini koruyor.
Yeni çalışmada dikkat çekilen tehlike, Anadolu tektonik levhasının Avrasya levhasına karşı yatay olarak kaydığı jeolojik sınır olan Kuzey Anadolu Fay Zonu ile bağlantılı.
Yaklaşık 1200 kilometre uzunluğundaki bu fay hattının geniş bir bölümü modern zamanlarda aktif hale gelmişti. Ancak araştırmaya göre İstanbul'un güneybatısında denizin altında bulunan ve Ana Marmara Fayı olarak adlandırılan bir bölümü şüpheli şekilde sakin. 1766'da İstanbul'da 7.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi fakat o tarihten bu yana yaklaşık 160 kilometre uzunluğundaki bir kesim kırılmadı.
Fay hattında son 20 yılda meydana gelen depremleri inceleyen yeni çalışma, ilginç bir şeyi fark etti: 2011'de Ana Marmara Fayı'nın batı kısmında 5.2 büyüklüğünde bir deprem oldu, bunu 2012'de doğu tarafında meydana gelen 5.1 büyüklüğünde bir deprem izledi. Eylül 2019'da, Ana Marmara Fayı'nın orta kısmında 5.8 büyüklüğünde bir sarsıntı yaşandı. Ardından Nisan 2025'te, bu hattın hemen doğusunda 6.2 büyüklüğünde bir deprem oldu.
NYT analizinde "Bir sonraki deprem, sonuncudan daha güçlü mü olacak? Ve eğer öyleyse, İstanbul'un tam altındaki fayda mı gerçekleşecek? Çalışmanın yazarları bunun mümkün olduğunu düşünüyor." denildi.
Araştırmacılar analizlerinde yalnızca dört orta kuvvette depremi ele alıyor; bu sayı, bir desen tespit etmek için yetersiz olabilir.
Son çalışmaya dâhil olmayan Cornell Üniversitesi'nden deprem bilimci Judith Hubbard, "Bence bu depremlerin göç ediyormuş gibi görünmesi tesadüf olma ihtimali yüksek," dedi.
"Büyük, yıkıcı bir deprem geliyor"
Ancak NYT'ye göre bu verilere yönelik şüphe haklı olsa bile söz konusu fay üzerinde tehlikeli bir gerilim biriktiği açık; büyük, yıkıcı bir deprem geliyor. Dr. Hubbard "Bunun, bu makalenin ima ettiği gibi göç eden bir dizi deprem tarafından mı önce geleceğini, yoksa gökten düşen bir yıldırım gibi mi vuracağını hâlâ söyleyemiyoruz." dedi.
Beklenen depremin ölümcüllüğü, kırılmanın yönü de dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı. Dr. Martínez-Garzón'un eş-yazarı olduğu yakın tarihli bir çalışma, kırılmanın doğuya, İstanbul yönüne doğru ilerlemesinin biraz daha olası olduğuna işaret ediyor.
"Tarihin en kötü insanî felaketlerinden birine yol açabilir"
Almanya'daki GFZ Helmholtz Yer Bilimleri Merkezi'nde görev yapan ve yeni çalışmanın yazarlarından biri olan sismolog Patricia Martínez-Garzón da "Depremler öngörülemez" dedi ve böyle bir olayın nasıl tetiklenebileceğini anlamanın hayati önem taşıdığını vurgulayarak "Olağan dışı bir şeylerin yaşandığını bize söyleyen her türlü sinyalin erken tespiti ve etkilerin azaltılmasına odaklanmamız gerekiyor." diye ekledi.
Hubbard "İstanbul yakınlarında meydana gelecek çok büyük bir deprem, yakın tarihin en kötü insani felaketlerinden birine yol açabilir." uyarısında bulundu.