
Bilimsel araştırmalar, düzenli ve ölçülü kahve tüketiminin odaklanmayı artırabildiğini, zihinsel uyanıklığı desteklediğini ve bazı kronik hastalıklara karşı koruyucu rol oynayabileceğini ortaya koyuyor. Ancak uzmanlar, aşırı tüketim ya da günün geç saatlerinde içilen kahvenin çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirebileceği konusunda uyarıyor.
KAHVENİN OLASI FAYDALARI
Kahvenin ana etken maddesi olan kafein, beyinde uyku hissini artıran adenozin hormonunun etkisini baskılayarak uyarıcı bir etki yaratıyor. Bu sayede kahve içen kişiler kendilerini daha enerjik, dikkatli ve zihinsel olarak daha açık hissedebiliyor.
T24'te yer alan habere göre, araştırmalar, düzenli kahve tüketimi ile tip 2 diyabet, Parkinson hastalığı ve bazı karaciğer ile kolon kanseri türleri arasında daha düşük risk ilişkisi olabileceğini gösteriyor. Ayrıca ölçülü tüketimin, kalp sağlığı açısından olumsuzdan çok olumlu etkilerle ilişkilendirildiği belirtiliyor.
Egzersiz öncesinde tüketilen kafeinin metabolizmayı hızlandırabildiği ve yağ yakımını destekleyebildiği de bilinen etkiler arasında. Bunun yanı sıra, kahve içen bireylerin ortalama yaşam süresinin daha uzun olabileceğini gösteren çalışmalar bulunuyor. Uzmanlar, bu etkinin kahvede bulunan antioksidan ve anti-inflamatuar bileşenlerden kaynaklanabileceğini ifade ediyor.
DÜZENLİ KAHVE İÇMENİN RİSKLERİ
Her besinde olduğu gibi kahvede de miktar büyük önem taşıyor. Kafeine duyarlı kişilerde kahve; huzursuzluk, çarpıntı, titreme ve kaygı hissini artırabiliyor. Özellikle aç karnına içildiğinde mide asidini yükselterek yanma ve reflüye yol açabiliyor.
Uyku düzeni de kahveden kolayca etkilenebiliyor. Kafeinin vücutta uzun süre etkili olması, öğleden sonra içilen kahvenin uykuya dalmayı zorlaştırmasına neden olabiliyor. Uzmanlar, kronik uyku eksikliğinin bağışıklık sisteminden ruh hâline kadar birçok alanı olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.
Zamanla vücudun kafeine alışması, aynı etkiyi elde etmek için daha fazla kahve tüketilmesine yol açabiliyor. Kahvenin aniden bırakılması ise baş ağrısı, yorgunluk ve sinirlilik gibi yoksunluk belirtileriyle kendini gösterebiliyor.
Ayrıca dışarıda tüketilen şuruplu ve kremalı kahveler, yüksek şeker ve kalori içeriği nedeniyle kilo artışı ve diyabet riskini artırabiliyor.
GÜVENLİ TÜKETİM MİKTARI NE OLMALI?
Uzmanlara göre sağlıklı yetişkinler için günlük 400 miligrama kadar kafein alımı genellikle güvenli kabul ediliyor. Bu da yaklaşık 3-4 fincan sade kahveye denk geliyor. Hamile bireylerde ise bu sınır 200 miligram olarak öneriliyor.
Kafein alımı değerlendirilirken yalnızca kahve değil; çay, enerji içecekleri, çikolata ve gazlı içecekler de hesaba katılmalı.
KAHVEYİ DAHA SAĞLIKLI İÇMEK İÇİN
Uzmanlar, kahvenin en sağlıklı hâlinin şekersiz ve kremasız tüketim olduğunu vurguluyor. Şeker ve aroma vericileri azaltmak, bitkisel sütleri tercih etmek ve gerektiğinde kafeinsiz kahveye yönelmek öneriler arasında yer alıyor.
Ayrıca kahvenin günün erken saatlerinde içilmesi ve gün boyunca yeterli su tüketilmesi, olası yan etkilerin önüne geçilmesine yardımcı olabiliyor.