Kartalkaya'daki facia otelinin sahibinden skandal savunma! "Kendimizi güvende hissediyorduk"

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davada savunma yapan otel sahibi Halit Ergül, "Biz kendimizi güvende hissediyorduk. Ben burayı güvende hissetmeseydim, otelde konaklayan misafirlerimizin canını tehlikeye atmazdım. Bize, 'insan değilsiniz' diyorlar. Ben, eşim, çocuklarım, torunlarım onlar da orada ikamet ediyordu. İnsan değilsem onları orada mı yatıracaktım?" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 10.07.2025 20:56
Haber Güncellenme Tarihi: 10.07.2025 20:56

Bolu Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin davada 19'u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına 4'üncü günde devam ediliyor. Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda yürütülen duruşmanın 4'üncü gününde, Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül'e söz hakkı verildi.

Savunmasında, Grand Kartal A.Ş. bünyesinde 6 iş yeri bulunduğunu söyleyen Ergül, yangın gecesi kendisinin Gazelle Otel'de olduğunu ifade ederek, "Saat 03.30 gibi telefon geldi. 'Çok kötü yanıyoruz' denildi. Bende giyinerek süratle yola çıktım. Yolda 112 Acil Çağrı Merkezi'ni de aradım, gittiklerini söylediler. Yolda giderken, şimdi hatırlıyorum Mehmet Güner aradı, kendisine yolda olduğumu söyledim. Otele vardığımda her taraf felaketti. Otele varmam yaklaşık 45 dakika, 1 saat sürdü sanırım. Benden sonra kısa bir zamanda itfaiyeler peş peşe gelmeye başladı. Binanın için girmek istedim ama girilecek gibi değildi. Daha çok ekip gelmeye başladı. Merdivenlerle indirebildiklerini indiriyorlardı, onları gördüm. Daha sonra bir kişinin vefat ettiğini söylediler, ben yıkıldım orada. Otelin ön taraflarında serseri mayın gibi dolanıyordum. Yangından bu şekilde haberim oldu" dedi.

"DAHA ÇOK KİŞİNİN VEFAT ETTİĞİNİ DUYDUM"

Olay yerinde damadı Emir Aras'ı gördüğünü aktaran Ergül, "Emir'in üstü başı is içindeydi. Ekipler, kendilerinin müdahale edeceklerini söyleyip, bizi uzaklaştırdılar. Daha çok kişinin vefat ettiğini duydum. Jandarma zaten yanımda duruyordu. Sonrasında karakola götürüldüm. Süreç o şekildeydi. Yangının nasıl başlamış olabileceğiyle ilgili aşçılar yapmaması gereken bir şeyi yaptılar, yangın oradan çıktı diye düşündük. Kesin suçlamak istemiyorum ama oradaki personelimizin bir hatasını bugün burada hepimiz çekiyoruz. Yangının sebebiyle ilgili iddianamede de bilirkişi raporunda da, gazdan dolayı gaz yeterince kontrol edilmiş olsaydı, kendi kendine söndürebilirdi deniliyor. Bizde daha sonra avukatların söylediğine göre, AYGAZ ile sözleşmemiz varmış. AYGAZ senede 2 kez denetim yapması gerekiyormuş ama böyle bir denetim olmamış" diye konuştu.