Filiz Aydın Yıldırım'dan sert tepki! "Kültür-sanat tabelayla değil, kadının hayatına dokunarak yapılır"

BUSE ATEŞ / BURSADA BUGÜN

Derinleşen hayat pahalılığı, hızla artan hane giderleri ve fırsatsızlık döngüsü içinde sıkışan kadınların sesini duyuran Filiz Aydın, Yıldırım'ın sosyal politikalarında artık radikal bir dönüşüm yapılması gerektiğini vurguladı.

Yıldırım'ın sosyoekonomik haritasının, özellikle dar gelirli mahallelerde yaşayan kadınlar açısından alarm verdiğini belirten Filiz Aydın Yıldırım, "Kadınlar yaşamın en ağır yükünü tek başına taşıyor. Ev içi görünmeyen emek, bakım yükü, ekonomik güvencesizlik ve sosyal destek yoksunluğu birleştiğinde kadınlarımız nefes alamaz hale geliyor. Bir yanda enflasyon, diğer yanda işsizlik; kadınlar adeta hayatta kalma mücadelesi veriyor" dedi.

Aile bütçesindeki açığın her ay büyüdüğünü, faturalardan market giderlerine kadar her kalemin kadınları daha fazla zorladığını belirten Aydın, sosyal politika eksikliğinin de bu yükü iki katına çıkardığını söyledi.

Yıldırım'ın yıllardır alışılmış yöntemlerle ilerleyen kültür-sanat politikalarını eleştiren Filiz Aydın Yıldırım, bu alanların kadınların hayatına gerçek anlamda dokunabilecek stratejik yatırımlar olduğunu belirterek, "Kültür-sanat merkezlerini tabela asıp açmakla kültür yaratılmıyor. Kadının üretmesini, kendini ifade etmesini, gelir elde etmesini sağlayamıyorsanız o merkez sadece beton yığınıdır. Sanat, kadın için ekmek kadar önemlidir. Çünkü üretme gücünü kazanan kadın, ekonomik bağımsızlığının kapısını aralar" ifadelerini kullandı.

Mevcut kursların ve atölyelerin sürdürülebilir olmadığını kaydeden Aydın, kadınların kurslara gidip bir ürün ortaya çıkarabilmesi kadar, o ürünü markalaştırıp satabilmesinin de desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Kadın emeğinin hâlâ görünmez sayıldığına dikkat çeken Filiz Aydın, Yıldırım'da kurulacak kadın odaklı üretim merkezlerinin hem ekonomik hem de toplumsal dönüşüm yaratacağını belirterek,"Yıldırım'ın 71 mahallesinde kadınlar var ama bu mahallelerde üretim alanları yok. El işi yapan, yöresel ürün üreten, sanatla uğraşan kadınların markalaşabileceği, ürünlerini satabileceği, kooperatifleşebileceği bir sistem kurulmalıdır. Kadının emeğini raflara değil, ekonomiye taşıyacak mekanizmalar hayata geçirilmeli" dedi.

Kooperatifleşme süreçlerinin belediyeler tarafından sadece desteklenmesi değil, aktif şekilde yönlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

Yıllardır açılışı yapılıp içi boş bırakılan kültür merkezlerine de değinen Aydın, bu yaklaşımın hem kaynak israfı hem de kadınlara yönelik siyasi bir görmezden gelme olduğunu belirterek"Yıldırım'da açılan birçok kültür merkezi süs amaçlı. İçinde ne doğru düzgün program var ne sürdürülebilir faaliyet. Kadını merkeze almayan bir kültür politikası, kültür değildir. Bu alanlar çocuklarıyla gelen kadınların güvenle vakit geçirebileceği, tiyatroların, okuma atölyelerinin, atölye çalışmalarının yapıldığı gerçek merkezlere dönüştürülmelidir" dedi.