TBB Başkanı Sağkan cezaevinde ziyaret etti

Keskin'i tahliyesinden önce Bursa H Tipi Cezaevi'nde TBB Başkanı Av. Erinç Sağkan, Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun ve Kocaeli Barosu Başkanı Av. Caner Karakadılar ziyaret etti. TBB önceki dönem başkan yardımcısı Av. Gürkan Altun, Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Av. Aslı Evke Yetkin, genel sekreter Av. Yener Poroy, yönetim kurulu üyeleri Av. Erhan Yaşbey, Av. Umut Mısır ve Av. Tolga Polat da H Tipi Cezaevi'ndeydi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

"Haksız hukuksuz yere tutuklu bulunan meslektaşımız Ahmet Keskin'i ziyaret ettik. Yaklaşık 20 gündür, soruşturmanın başlangıcından itibaren yürüyen sürecin tamamının hukuka aykırı olduğunun öncelikle altını çizmemiz gerekiyor. 2911 sayılı kanuna muhalefet suçlamasıyla yapılan gözaltı işlemi başlı başına hukuksuzluk silsilesini başlatan bir süreçti. Devamında tutuklanmayla birlikte bu hukuksuzluk kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlali olmakla birlikte aynı zamanda ifade hürriyeti çatısı kapsamında toplantı ve gösteri yürüyüşünün, yani bireysel olarak itiraz etme hakkının elinden alınmasıyla devam etti. 20 gündür bu hukuksuzluğa isyan ediyoruz. Bir avukatın tutuklanması bireysel hakların ihlalinin yanında aynı zamanda hakkını savunduğu çok sayıda yurttaşımızın da savunma ve adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geliyor. Soruşturma sürecindeki hukuksuzluklar maalesef ki iddianamenin kabulüyle birlikte kovuşturma makamının Bursa Asliye Ceza Mahkemesi'nin tensiple beraber verdiği tutuklama kararıyla da devam etmiştir. Kaçma şüphesi olarak gerekçelendirilen ve hukuka uygunluk nedeni bulunmayan dosyada verilen tutukluluğun devamı kararı tamamen haksız ve hukuksuzdur. Bugün gerek Bursa Barosu Başkanımız, gerekse meslektaşlarımız bu tutuklama kararına karşı itirazlarını bir üst mahkemeye susulmak üzere ilgili merciye ilettiler. Beklentimiz 20 gündür devam eden bu hukuksuzluğun bugün itibariyle son bulmasıdır. Türkiye Barolar Birliği, tüm barolarımız ve 200 bin meslektaşımızın beklentisi, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olması beklenen yargının aksine bu hak ve özgürlükleri sınırlandıran bir araca dönüşmesinin artık engellenmesidir."