SON DAKİKA
Hava Durumu

Yunanistan, Türkiye'yi AB'ye şikayet etti

Doğu Akdeniz’de Libya ile sismik araştırma mutabakatı imzalayan Türkiye’nin adımı, Yunanistan’ı rahatsız etti. Atina, “Bu anlaşma ile Türkiye Girit’i yok sayıyor, hukuki geçerliliği yok” diyerek anlaşmayı AB Zirvesi’ne taşıdı.

Haber Giriş Tarihi: 27.06.2025 10:45
Haber Güncellenme Tarihi: 27.06.2025 10:47
Kaynak: Ensonhaber
Yunanistan, Türkiye'yi AB'ye şikayet etti

Türkiye ile Libya arasında 2019’dan bu yana süren enerji işbirliğini yeni bir seviyeye taşındı.

Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), deniz alanlarında yürütülecek enerji aramaları kapsamında dün İstanbul’da önemli bir mutabakat zaptı (MoU) imzaladı.

Proje kapsamında TPAO, Libya açıklarında yer alan dört deniz bloğunda jeolojik ve jeofiziksel çalışmalar gerçekleştirecek. Bu doğrultuda toplam 10 bin kilometre uzunluğunda 2 boyutlu (2D) sismik veri toplanacak ve analiz sürecinin dokuz ay içinde tamamlanması hedefleniyor.

YUNANİSTAN YİNE RAHATSIZ

Türkiye’nin bölgedeki enerji stratejisine katkı sağlayacak bu gelişme, her zamanki gibi Yunanistan’da rahatsızlığa neden oldu.

Türkiye ve Doğu Akdeniz bağlantılı konular söz konusu olduğunda genelde Avrupa Birliği'nin (AB) desteğini alma yoluna giden Yunanistan, bu anlaşma için de aynı yöntemi izledi.

TÜRKİYE'Yİ AB'YE ŞİKAYET ETTİLER

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Brüksel'de yapılan AB Zirvesi'nde söz konusu anlaşmaya ve Türkiye'ye yönelik şikayetlerini dillendirdi.

Ancak Miçotakis yeni anlaşmayı değil, Türkiye ile Libya arasında Kasım 2019'da imzalanan mutabakat muhtırasını hedef aldı.

Normalde "Dış İlişkiler" başlığı altında güvenlik ve göç boyutuyla ele alınacak Libya konusunda Miçotakis, Türkiye'yi şikayet etmekte mutabakat muhtırası konusunun da metne dahil edilmesi konusunda ısrarcı olunca Yunanistan'ın talebi yerine getirildi.

İLK SİNYAL NATO ZİRVESİ'NDE VERİLDİ

Yunanistan, konuyu AB Zirvesi'ne taşıyacağının ilk sinyallerini Lahey'deki NATO Zirvesi sonrasında verdi.

Miçotakis, NATO Zirvesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında, Türkiye-Libya mutabakatını “yasa dışı, geçersiz ve hukuki etkiden yoksun” sözleriyle hedef almıştı.

'Belgenin hukuki etkisi olmadığını' öne süren Miçotakis, şöyle konuştu:

"Yunanistan, Aralık 2019'da söylediğimiz gibi, bu mutabakatın yasa dışı olduğunun, AB tarafından tanınmadığının ve dolayısıyla herhangi bir yasal etki yaratmayacağının bir kez daha sonuç bildirisine dahil edilmesini talep edecek. Bu tekrarın, bu aşamada Libya'nın kesin ve net anlayabileceği bir şekilde yapılmasını önemli buluyorum."

MİÇOTAKİS'İN ISRARI ÜZERİNE AYNI İFADELER YİNE KULLANILDI

Miçotakis'in atıf yaptığı 12 Aralık 2019 tarihli AB Zirvesi sonuç bildirisinde, "Türkiye-Libya Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası, üçüncü devletlerin egemenlik haklarını ihlal etmekte olup, Deniz Hukuku'na uygun değildir ve üçüncü devletler açısından herhangi bir hukuki sonuç doğuramaz" ifadeleri kullanılmıştı.

Yunanistan’ın ısrarıyla, 12 Aralık 2019’daki AB Zirvesi sonuç bildirisinde geçen ifadeler bu zirvede yeniden kullanıldı..

"TÜRKİYE'Yİ DOĞU AKDENİZ'DEN DIŞLAMAYA ÇALIŞAN GİRİŞİMLERE NET BİR YANIT"

Türkiye ile Yunanistan, Libya ile imzalanan deniz yetki alanlarına ilişkin mutabakat muhtırasına tamamen zıt yaklaşımlar sergiliyor.

Ankara, 5 Aralık 2019’da TBMM tarafından onaylanan bu anlaşmayı, Türkiye ile Libya’nın uluslararası hukuktan doğan haklarını korumaya yönelik meşru bir adım olarak değerlendiriyor. Türk yetkililere göre mutabakat, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlamayı amaçlayan siyasi ve ekonomik girişimlere karşı güçlü bir yanıt niteliği taşıyor. Bu belgeyle Türkiye, bölgedeki deniz yetki alanlarının batı sınırlarını netleştirdiğini ve Doğu Akdeniz’deki oldubittilere izin vermeyeceğini ortaya koyduğunu savunuyor. Mutabakat, Türkiye tarafından Birleşmiş Milletler’e de bildirilmiş ve bu kapsamda Türkiye’nin kıta sahanlığının güneybatısında 18.6 deniz millik bir sınır hattı belirlenmişti.

Yunanistan ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de attığı her adımı sorguluyor ve mevcut mutabakata özellikle karşı çıkıyor. Atina yönetimi, anlaşmanın Girit Adası’nın varlığını yok saydığını öne sürüyor. Türkiye ve Libya arasında yapılan harita düzenlemesine göre, Girit’in güneyindeki deniz yetki alanının büyük bölümü Libya’ya, daha küçük bir kısmı ise Türkiye’ye bırakılıyor. Bu durum, Yunanistan tarafından ulusal egemenlik haklarının ihlali olarak görülüyor.

YUNANİSTAN, TÜRKİYE'NİN 'AVRUPA İÇİN GÜVENLİK EYLEM PLANI'NA KATILMA İHTİMALİNDEN DE RAHATSIZ

Yunanistan’ın rahatsızlık duyduğu bir diğer konu, AB’nin ortak savunma projelerini desteklemek için oluşturduğu 150 milyar euroluk Avrupa İçin Güvenlik Eylemi (SAFE) fonuna Türkiye’nin dahil edilmesi ihtimali....

Avrupa Birliği’nin savunma politikalarını güçlendirmek amacıyla oluşturduğu "Avrupa İçin Güvenlik Eylemi" (SAFE) fonu, 150 milyar euroluk dev bir bütçeye sahip ve AB’nin ortak savunma projelerine finansal destek sağlamayı hedefliyor. Bu fon, AB üyesi ülkelerle birlikte stratejik hedefleri paylaşan ortak ülkelerin katılımına da açık şekilde tasarlandı.

AB ile müzakere sürecini yürüten bir aday ülke olan Türkiye de SAFE kapsamına dahil olabilecek ülkeler arasında yer alıyor. Ancak Türkiye’nin fon kaynaklarından tam olarak faydalanabilmesi için AB ile ikili bir güvenlik anlaşması imzalaması gerekiyor. Bu anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için ise AB’ye üye tüm ülkelerin onayı şart.

BU İHTİMAL DE BRÜKSEL ZİRVESİ'NDE ŞİKAYET EDİLDİ

Yunanistan, Türkiye’nin SAFE fonuna olası katılımından duyduğu rahatsızlığı zirveye taşıdı. Türkiye’yi şu aşamada fon dışında bırakmayı başaramayan Atina, ileride koz olarak kullanabileceği bir ifadeyi sonuç bildirisine ekletmeyi başardı.

Bildiride yer alan paragrafta, Sonuç bildirisinin ilgili paragrafında, "AB, dış ve güvenlik politikası hedeflerimizi paylaşan benzer düşünen ortaklarla birlikte çalışmanın önemini vurgular. Bu bağlamda AB'nin Birleşik Krallık ve Kanada'yla yakın zamanda kurduğu güvenlik ve Savunma Ortaklıklarını memnuniyetle karşılar." denildi.

Bu ifade, SAFE gibi savunma girişimlerine katılımda, aday ülkenin AB’nin savunma çıkarlarıyla uyumlu olması gerektiği şartına dolaylı bir atıf içeriyor.

SAFE'in kapısı müzakere sürecindeki AB adayı bir ülke olan Türkiye'ye açık.

Türkiye, SAFE'ten AB üyeleri ve Ukrayna'yla aynı seviyede yararlanmak isterse AB'yle ikili güvenlik anlaşması imzalaması gerekecek.

Bu anlaşmanın imzalanabilmesi için ise tüm üye ülkelerin onayı şart.

Kaynak: Ensonhaber

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.