Denizlerimizde istilacı tür tehdidi: Tehlikenin yeni adı 'aslan balığı'
Denizlerimizde istilacı tür tehdidi: Tehlikenin yeni adı 'aslan balığı'
Türkiye sularındaki yerli balık popülasyonlarının aşırı av baskısından dolayı çok zayıf olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu durumun aslan balığı gibi istilacı türlerin artışına neden olduğunu açıkladı. Buna göre aslan balığı artışı, yerli türleri tehdit ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 06.05.2024 10:28
Haber Güncellenme Tarihi: 06.05.2024 10:28
Kaynak: Bursada Bugün
Denizlerimizde aslan balığı popülasyonu artıyor.
İstilacı türler arasında yer alan aslan balığının popülasyonun artması yerli türler üzerinde tehdit oluşturuyor.
Aslan balığının Türkiye sularında göründüğü ilk tarihten beri hızla çoğaldığını dile getiren İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, "2014 yılından sonra kıyılarımızda hızla yayılmaya başladı. Yayılmaya başladıkça batıya doğru miktarları arttı ve Ege Denizi'nin güneyine girdi. Egzotik balıkların yani sıcak seven türlerin kuzeye doğru yayılımını engelleyen en büyük faktör sıcaklık bariyeri. Yazın Kuzey Ege'de esen rüzgarlar denizde soğuk dip suyunun yüzeye çıkmasına neden oluyor. Bu yüzden aslan balığının Ege Denizi'nde kuzeye doğru yayılımları sınırlı" ifadelerini kullandı.
'YÜZÜCÜLER VE ZIPKIN İLE AVLANAN SU ALTI DALICILARI RİSK ALTINDA'
Aslan balığına temas edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Irmak, "Çünkü gövdesinin hemen hemen her yerinde keskin dikenler var. Ama özellikle balığın sırtında bulunan yüzgeç dikenleri çok zehirli, sivri ve büyük boyutta. Bu açıdan tehdit oluşturuyor. Kayalık bölgede yüzerken bu balıkların olduğu bir yerde denk gelirseniz bir risk oluşturabilir. Ancak etini yemek zehirlemiyor. Bu balığın risk grubunu oluşturan öncelikli grup balıkçılar. Ağlarını temizlerken ciddi yaralanmalar olabiliyor. Bir de yüzücüler ve zıpkın ile avlanan su altı dalıcılarında risk oluşturabiliyor. Balık, zehirli dikenleri olduğunun bilincinde olduğu için korkmuyor. Risk olduğu zaman bütün dikenlerini açıyor" diye konuştu.
'YERLİ TÜRLERİMİZİN AZALMASI YABANCI TÜRLERİN ARTIŞINA NEDEN OLUYOR'
Aslan balığının Meksika Körfezi ve Karayipler'de uygun ortam bulduğu için miktarlarının çok yüksek rakamlara ulaştığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Irmak, "Aslan balıklarının oradaki resif bölgesinde yem olabilecek balık popülasyonlarının yüzde 48'ini tükettiğini tespit etmişler. Ekosistem açısından böyle bir risk var. Kendinden ufak diğer balıklar için bir tehdit oluşturuyor. Çok hızlı hareket eden bir balık değil. İlginç görüntüsünden dolayı diğer canlılar kaçma ihtiyacı duymuyor. Bu yüzden çok kolay av olabiliyorlar" dedi.
'BAZI YERLİ TÜRLER ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURABİLİR'
Türkiye sularındaki yerli balık popülasyonlarının aşırı av baskısı nedeniyle çok zayıf olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Irmak, "Yerli türlerimizin azalması, sularımızda yabancı istilacı türlerin artışına neden oluyor. Rekabet olmayınca çok kolay sularımıza yerleşip çoğalabiliyorlar. Aslan balığı, kayalık habitatta bulunan ağız çapına uygun bütün balıklarla ve eklem bacaklılarla beslenebilecek bir tür. Bazı yerli türler üzerinde baskı oluşturabilir" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Denizlerimizde istilacı tür tehdidi: Tehlikenin yeni adı 'aslan balığı'
Türkiye sularındaki yerli balık popülasyonlarının aşırı av baskısından dolayı çok zayıf olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu durumun aslan balığı gibi istilacı türlerin artışına neden olduğunu açıkladı. Buna göre aslan balığı artışı, yerli türleri tehdit ediyor.
Denizlerimizde aslan balığı popülasyonu artıyor.
İstilacı türler arasında yer alan aslan balığının popülasyonun artması yerli türler üzerinde tehdit oluşturuyor.
Aslan balığının Türkiye sularında göründüğü ilk tarihten beri hızla çoğaldığını dile getiren İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, "2014 yılından sonra kıyılarımızda hızla yayılmaya başladı. Yayılmaya başladıkça batıya doğru miktarları arttı ve Ege Denizi'nin güneyine girdi. Egzotik balıkların yani sıcak seven türlerin kuzeye doğru yayılımını engelleyen en büyük faktör sıcaklık bariyeri. Yazın Kuzey Ege'de esen rüzgarlar denizde soğuk dip suyunun yüzeye çıkmasına neden oluyor. Bu yüzden aslan balığının Ege Denizi'nde kuzeye doğru yayılımları sınırlı" ifadelerini kullandı.
'YÜZÜCÜLER VE ZIPKIN İLE AVLANAN SU ALTI DALICILARI RİSK ALTINDA'
Aslan balığına temas edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Irmak, "Çünkü gövdesinin hemen hemen her yerinde keskin dikenler var. Ama özellikle balığın sırtında bulunan yüzgeç dikenleri çok zehirli, sivri ve büyük boyutta. Bu açıdan tehdit oluşturuyor. Kayalık bölgede yüzerken bu balıkların olduğu bir yerde denk gelirseniz bir risk oluşturabilir. Ancak etini yemek zehirlemiyor. Bu balığın risk grubunu oluşturan öncelikli grup balıkçılar. Ağlarını temizlerken ciddi yaralanmalar olabiliyor. Bir de yüzücüler ve zıpkın ile avlanan su altı dalıcılarında risk oluşturabiliyor. Balık, zehirli dikenleri olduğunun bilincinde olduğu için korkmuyor. Risk olduğu zaman bütün dikenlerini açıyor" diye konuştu.
'YERLİ TÜRLERİMİZİN AZALMASI YABANCI TÜRLERİN ARTIŞINA NEDEN OLUYOR'
Aslan balığının Meksika Körfezi ve Karayipler'de uygun ortam bulduğu için miktarlarının çok yüksek rakamlara ulaştığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Irmak, "Aslan balıklarının oradaki resif bölgesinde yem olabilecek balık popülasyonlarının yüzde 48'ini tükettiğini tespit etmişler. Ekosistem açısından böyle bir risk var. Kendinden ufak diğer balıklar için bir tehdit oluşturuyor. Çok hızlı hareket eden bir balık değil. İlginç görüntüsünden dolayı diğer canlılar kaçma ihtiyacı duymuyor. Bu yüzden çok kolay av olabiliyorlar" dedi.
'BAZI YERLİ TÜRLER ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURABİLİR'
Türkiye sularındaki yerli balık popülasyonlarının aşırı av baskısı nedeniyle çok zayıf olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Irmak, "Yerli türlerimizin azalması, sularımızda yabancı istilacı türlerin artışına neden oluyor. Rekabet olmayınca çok kolay sularımıza yerleşip çoğalabiliyorlar. Aslan balığı, kayalık habitatta bulunan ağız çapına uygun bütün balıklarla ve eklem bacaklılarla beslenebilecek bir tür. Bazı yerli türler üzerinde baskı oluşturabilir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Bursada Bugün
Başkan Bozbey'den 19 Mayıs paylaşımı
Borsada yatırımcı sayısında yükseliş devam ediyor
Yıldırım Belediyesi Bilal Sonses'i Yıldırımlılarla buluşturdu
İstanbul'da oyun parkında veliler birbirine girdi
Mersin Tarsus'ta otomobil alevlere teslim oldu
180 bin lira maaş vaadiyle Edirne'ye geldi rehin alınarak ailesinden fidye istendi
TBMM'de fahiş fiyat ile mücadeleye dair kanun teklifinin görüşmelerine devam edilecek
Giresun'dan acı haber! Sulama kanalından cansız bedenleri çıktı
TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan '19 Mayıs' mesajı
Bakan Bak Anıtkabir'i ziyaret etti
Bursa'da okul deprem tedbirleri gereğince tahliye edilmişti: 1 yıl geçmesine rağmen çivi dahi çakılmadı
Bursa'da fahri müfettişlerin 15 gün aralıkla ceza yazdığı kurye: Neye göre, kime göre yazdıkları belli değil
Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nden Heykel Atatürk Anıtı'na çelenk sunumu
Aksakal: Değerlerin korunması ve savunulması görevi size verilmiştir
Gram altın fiyatı bugün ne kadar? (Serbest piyasada altın fiyatları)