SON DAKİKA
Hava Durumu

MERTLİK İLE DANSIN BULUŞMA NOKTASI: ZEYBEK

Toplumun geçmişte yaşadıkları, mutfağına, türküsüne, hayata bakışına etki etmektedir. Türk milleti olarak savaşçı bir toplumuz ve haksızlığa karşı duran, mertliğiyle ön plana çıkan bir milletiz. Hele hele söz konusu vatansa ne veririz; nede başka bir ülkeye sığınırız. Bizim bu ruhumuz halk oyunlarımıza da yansımıştır. Erzurum’un hançeri barıdan Ege’nin zeybeğine kadar bu mücadeleci ruhu görebiliyoruz. Zeybek batı Anadolu’da erkeğiyle kadınıyla baş kaldırışın, mertliğin, efeliğin dansla vücut bulmuş halidir.

Haber Giriş Tarihi: 29.10.2023 18:04
Haber Güncellenme Tarihi: 29.10.2023 19:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursa5n1k.com
MERTLİK İLE DANSIN BULUŞMA NOKTASI: ZEYBEK

Dansa ne zaman başladınız? Niçin zeybek dansı?

Yaklaşık yedi yaşımdan beri dansla uğraşıyorum. İlkokulda 23 Nisan bayramlarıyla başlamıştım. Yarışma etkinlikleri derken ortaokul, lise, üniversite yılarında da devam etti. Üniversite birinci sınıfta okumuş olduğum şehirde eğitmenlik yapmaya başladım.  O döneme kadar halk oyunlarında dansçı olarak devam ettim. Üniversite için Bolu’ya taşınınca, orada bir eğitmenlik süreci başladı. Kendi derneğimi kurdum. Sonra Bolu Belediyesi kültür sanat faaliyetlerini sürdürdüğüm bir platform oluştu. Bolu Belediyesi halk danslarını kurdum.  Sonra mühendislik fakültesi bitince; Sakara Devlet Konservatuarı Halk Oyunları bölümüne ikinci üniversite olarak başladım. Yaklaşık 1 buçuk yıllık bir eğitim süreci oldu. Askerlik için yarım bıraktım. Sonrada memleketim Bursa’ya geri döndüm. Dönünce özel bir firmada stratejik planlama ve sürdürülebilirlik konusunda uzmanlaştım. 2017 yılında da Pupa Dans diye bir oluşumumuz oluştu. 2017 yılından itibaren yaklaşık her yıl yüzü aşkın kişiyle Türk Halk oyunlarının icrası, faaliyetleri, gösterileri, yurtiçi yurtdışı gibi festivaller gerçekleştiriyoruz. Pupa Dansın bir hikayesi var. Biz ismini koyarken hem Bursa’ya özgür hem de kendi öz bir vizyonu, misyonu olsun istedik. Hem de sürdürülebilirlik alanında sürdürülebilirliği sağlanan kültürel değerlerin sürdürüle bilirliğine katkı sağlayan bir olgu olsun istedik. Pupa bizim için ipek böceğin ikinci evresini temsil ediyor. Yani kozanın yavaş yavaş oluşumu başlamasına pupa deniyor. 2017 yılından pandemiye kadar 2 gösteri yaptık.  İki farklıda büyük organizmamız oldu, yurtdışında misafirlerimizi ağırladık.

Bu yıl ki üçüncü mü oldu?

İki yıl pandemi arası vermek sorunda kaldık. Her yıl belli bir konumuz var.

Zeybek dansını herkes yapabilir mi? Belli bir yaş aralığı var mı?

Herkes yapabilir. Belli bir yaş aralığı yok. Geçmişte çocuk gurubumuz vardı. Şimdi yetişkinlerle çalışıyorum.                           

HALK OYUNUNDA DA ZENGİN BİR COĞRAFYA: ANADOLU

Hem özel sektörde çalışmak hem dans eğitmenliği yapmak zor değil mi?

Pandemiden sonra butiğe çevirdik. Daha minimal daha bilgisi olan kişilerle çalışıyorum. Geçmişte evet çok zordu, yoruluyordum. Ama dans tutku işi. Yoruluyor muyuz? Evet yoruluyoruz. Şu an sadece tutkuyu sürdürüyoruz. Sene sonu gösteriye çıkıldığında aldığımız geribildirimde o yorgunluk geçiyor.

Anadolu’nun her bölgesinin kendine has halkoyun var. Hatta bölge içerisinde bile farklılıklar var.   Bu konuda oldukça şanslı bir coğrafyayız. Bu farklılıkları bir araya getirebiliyor muzunuz?

Genellikle her yıl, konseptimize baktığımızda yedi bölgeye hitap etmeye çalışıyoruz. Bölgelere baktığımızda, o kadar çeşitli dansları var ki. Bunların hepsini bir dönemde hayata geçirmeniz oldukça zor.  Genellikle yedi bölge coğrafyasına hizmet edecek dansları seçiyoruz. Örneğin Karadeniz Bölgesinde Trabzon yöresine, halaylara gittiğimizde bir Antep yöresi, zeybeğe geldiğimizde Aydın Zeybeği bir İzmir zeybeği tercih ediyoruz.

HALK OYUNLARINDA ÇOK BÜYÜK DEĞİŞİKLİK OLMAZ

Halk oyununa bakıldığında yöreden yöreye farklılıkları var mı? Örneğin zeybeğe bakıldığında İzmir zeybeği farklı, Aydın zeybeği farklı mı? Bunun nedeni nedir?

Şöyle söyleyelim; örneğin Bursa’nın Keles oyunlarına bakacak olursak, benzer oyunlar dağın öteki tarafındaki Tavşanlı’da yine benzer tonlar ama; farklı karakteristik yapılarla oynanır. Yakın köylerde bile farklılık gösterir.  Bu da insanların göç almasıyla ilgilidir. Birbirleriyle paylaşması, o ezgiyi yorumlaması ve onu dansa dökmesiyle ilgilidir. Bir de nesilden nesle aktarılan bir olgu olduğu için değişiklikler oluyor. Örneğin bir İzmir zeybeği ile bir Aydın zeybeğinde farklı tavırlar vardır. Şunu diyemezsiniz; “zeybek böyle oynanır”.  “Aydın da böyleyse böyle oynanır” böyle bir kavram yok. Her yörenin kendine has karakteristik yapıları var.

Az önce söylediniz; nesilden nesle aktarılıyor. Nesilden nesle aktarıldığında herhangi bir yörenin dansı değişikliğe uğruyor mu? Yani 1800’lerdeki zeybekle 2000’lerdeki zeybek aynı mı?

Dünyanın kendisi değişiyor. Çok büyük değişiklikler olamaz. Neden? Türkiye’de Türk Halk Oyunları Federasyonu diye bir yapı var. Genellikle halkoyunları faaliyetleri yönetildiği, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde okullarda bu işin yönetildiği bir platform var.  Yarışmalarda da bizim geçmiş büyük hocalarımızdan öğrendiğimiz; yine jüri olarak bu işi olmazı gerek formatı tayın eden; hanı halk dilinde bu işin üstatları dediğimiz insanlarımız kayıp etmiyoruz. Dolayısıyla yarışmalarda bu tip değişimlerin deformasyonların önüne geçilmesi noktasında bazı kontrol mekanizmaları oluyor. Ama tabi ne kadarda olsa 1900 yıllarda bir amcamızın Aydın’ın köyünde oynadığı zeybekle, şuan ki zeybek arasında değişiklik vardır. Kişi değişmiştir, müzik yapıları değişmiştir, insanların hayata bakış acıları değişmiştir. Elbet ufakta olsa değişeme uğramıştır. Ama tümüne baktığımızda, bu yapıyı olabildiğince bu işle uğraşanların kişilerin bozulmaması gerektiği bilincinde olduğunu düşünüyorum. Yine has yapısında çok büyük değişiklikler olmaz.

Türkiye genelde koruyor geleneksel yapısını. Ne dersiniz?

Evet. Türk insanı gelenekselci bir yapısı var. Birde yeniliğe biraz kapalı bir yapımız var.  Bence olmamız da güzel. 1900 yıllarda diğer yargıların değiştirip farklı farklı formatlara sokmak; ki bunu bazı toplumların yaptığını görüyoruz. Ama Türk insanı bunu biraz daha bilincinde yetişmiş bir toplum olduğu için özelikle halk oyunlarına baktığımızda çok fazla değişiklik olmaz.

Türkiye Halk Oyunları Federasyonu’nun olmasının dansa nasıl bir etkisi var?

Bir kere her yıl bu işin unutulmamasını sağlıyor.  Dünya değişiyor dedik ya, dünya değiştikçe bizim çocukların ilgi ve algısı değişiyor. Örneğin biraz daha hip hop dansına, birazda modern danslarına ilgi duymaya başladıkları için, okullarda bazen zorunlu olmaza bile idareciler öğrencileri, yarışmaya girme kısmında teşvik ediyorlar. Böylece her yıl periyodik olarak yarışmalar düzenleniyor.  Öğrenciler biliyor ki halk oyunları diye bir şey var; her yılda yarışması var. Dolayısıyla bilinirliği de artıyor.

Peki herkes dans edebilir mi?

Bence eder. Neden eder? Bir kere insanoğlu, doğduktan sonra; beli dezavantajlı grupta değilse, hatta anne karnından bile beki ritme sahip.  Yani her insanda bir ritim var. Kimisinde biraz daha fazla, kiminde biraz daha az seviyede.  Emekleyip yürümekle alakalı bir şey.   Yetenek, azim, eğitim birazda sevmekle alakalı.

ZEYBEK MERTLİKTİR!

Günümüzde her yörede özelikle düğünlerde zeybek oynanmaya başlandı. Bu durum iyi bir şey mi? Bence evet iyi bir şey. Kendi toprağınızın geleneği olan bir dansı yaşatıyorsunuz. Bu bağlamda değerlendirirseniz zeybek dansı için neler söylersiniz?

Popüler olmasının nedeni şu; özelikle dizi kültür ülkemizde çok meşhur. Genelde Türk halkı televizyonu, dizileri izlemeyi sever.   Orda da popüler dizilerin birkaç tanesinde zeybek olması, algıyı bu yönde artırdı. Belki bizim yanlışımız şu; zeybeğin ne anlama geldiğini? kültürün nerden? bu dansın nerden doğduğunu? tam bilmeden o modern kültürün etkisiyle, dizilerdeki sahnelerin etkisiyle oynanıyor. Bu ve bu tarz röportajların sayesinde insanlara aktarmakta önemli bence.  Zeybek şu; Zeybek tek bir kişi ya da bir grup halk oyunu dansçısının çember şeklinde dizilerek sergilediği, yöresel kıyafetlere ve ezgilere sahip, hikayesi olan bir halk oyunudur. Zeybek, halkını düşmanlardan ve kötülüklerden koruyan kahramanı temsil eder.  Zeybek oyunu efeliğin bir göstergesidir. Zeybek dansçısı kollarını iki yana açarak heybetli ve müziğin ritmine uygun adım atar. Yere diz vuruşlar, dönüşler ve figürleri ile Zeybek oyunu sergilenmiş olur. Daha Batı Anadolu yöresinde oynanan ve çeşitli türleri olan bir halk oyunudur. Dansa ismini, kıyafetlerini ve figürlerinin heybetini veren Zeybeklerin ilk olarak 16. Yüzyılda Ege kıyılarında literatüre girmiştir. Her halk oyunu gibi Zeybek de içinde geliştiği toplumun geçmiş yaşantılarından ve hikayelerinden izler taşımaktadır. Zeybek oyunu içinde geçen her figür ve haykırışın farklı anlamları vardır.

Zeybeklerin figürlerin anlamı nedir?

“Zeybek” kelimesi ile değil aslında koruyucu anlamına gelen “Sağbek” kelimesinden geliyor. Koruculuk misyonunu üstelenmiş kişi.  Zeybekler ilk başta iki grup halinde toplumun iki farklı ucunda konumlanmıştır. İlk grup hırsızlık gibi topluma zarar verici çeteler olurken, ikinci grup tam tersine halkı koruyarak Millî Mücadele döneminde düşman işgaline halk ile birlikte karşı koymuşlardır. Millî Mücadele döneminin ardından halk tarafından kabul gören Zeybekler bir kahraman olarak ilan edilmişlerdir. Zeybek dansı ortaya çıkması ile birlikte. Bu dans ilk etapta yalnızca erkekler tarafından sergilenen bir dans olmuştur.

Kadınlar daha sonra mı dahil oluyor zeybeğe?

Zeybeğe kadınların dahil olmasının hikayesi de şöyle; 1910’lu yıllarda beden eğitimi öğretmeni Selim Sırrı Tarcan’ın Zeybek figürlerini ve koreografisini yeniden düzenleyerek kadınları da dahil etmesi ile herkesin oynayabildiği bir halk oyunu haline gelmiştir. Kadın ve erkeğin beraber oynadığı Zeybek türünde “Sarı Zeybek” türküsü seçilmiştir. Zeybek dansının bu tarzı, Tarcan’ın okullarda kız ve erkek öğrencilere öğretmesiyle yaygınlaşmış; 1925 yılında ilk defa Mustafa Kemal Atatürk huzurunda kız öğrencisiyle beraber bu oyunu sergilemiştir. Hem Zeybeklerin heybetini milli bir halk oyunuyla taçlandırmak hem de kadın ve erkek dansçıların bir arada oynadığı bu yeni Zeybek dansının modernleşmesi ile günümüzde kadın ve erkek Zeybek dansçılarının birlikte sergilediği bir halk oyunu olarak oynanmaktadır.

Bir erkeğin zeybek oynayışı ile bir kadının zeybek oynayışı aynı mıdır?

Aynı değil. Ama duygu, konu bütünlüğü aynı; o dönemki milli mücadele uğruna yapılan kahramanlık. Aslında her ikisi de türküler eşliğinde oynanıyor. Kimisi karşılıklı, birbirine olan aşkını ifade eden dans türleri de var. Ama kadınların biraz daha cilveli, biraz daha toplumun değerlerine kadın gözüyle sahip çıkan dans duygusunu yansıtır. Erkeklerin ise daha mertlik, erkeklik, zafer dik duruşu sergileyen, kollarını iki yana açtıkları göğüslerini kabarta kabarta, kendilerine güveni karşı tarafa hissettirdiği bir ifade biçimi vardır.

Peki kostümlerinizi anlatır mısınız?

Erkelerin takmış oldukları yağlıkları, silahları var. Boyunlarına bağlamış oldukları, boyun dolaması dediğimiz aksesuarın nakışları ön plana çıkar. Kadınlarda biraz daha altınlar çok önemlidir. Kollarına çiçekten çiçek yaparlar. Başlıkta bulunan yöresel, kendine has türleri vardır. Bu başlıkta, o bölgede yetişen çiçek türlerini kullanılır.

Harmandalı, zeybek, bir efe midir? Figürlerde, kostümlerde farklılık var mıdır? Ya da eş anlamlı mıdırlar?

Hiçbir farklılık yoktur.  Eş anlamlı da değildir. Zeybek Batı Anadolu’da oynan bir dans türü, Harmandalı ise bu oyunlardan bir tanesidir.  Yörük Ali, Kerimoğlu ve Çökertme de zeybek türüdür. Son yıllarda yapılan araştırmalarda; özelikle TRT arşivinden 1000 farklı zeybek türü derlendi.

Projelerinizi anlatır mısınız?

Farklı meslek dallarında, bu işi hobi olarak icra eden kişilerle fark yaratmak adına bir aradayız. Gösterilerimiz bir hikaye anlatıyor.  Hikayemizi oluştururken; o gün koşuluna, toplumsal sorunlara, umutlarına, hüzünlerine ufakta olsa bir tebessümle bir çare olan temalar hazırlıyoruz.  2019 yılında bir aşk hikayesi anlattık. Yaklaşık 95 arkadaşımız sahnede yer aldı. Aşk hikayesinde çocukluk yıllarında tanışıp; ama evlenmeye yakınken kavuşamayan iki gencin hikayesini anlattık. Hazırladığımız projelerin metin yazılarını, müziklerini kendimizi hazırlıyoruz. 

Bu sene festivalde, 100. yıla özel bir proje hazırlayıp sundunuz. 100. yıl projenizden söz eder misiniz?

Evet bu sene cumhuriyetin 100 yılına hazırladık. 32 katılımcımız oldu. Aslında hepsinin profesyonel bir iş hayatı var. Hobi olarak yapıyorlar. Ama çokta güzel bir gösteri oldu. Geçen eylül aynıda biz bu kurguyu planlamıştık.  O yüzden erkek grubu açmadık. Bizde kadın çok değerli. Hele Cumhuriyetin milli mücadele dönemine baktığımızda ilham veren, o kadar kadın var ki.

Projede hangi kadın kahramanlar bulundu?

Kara Fatma’dan tutun Atatürk’ün annesi Zübeyde hanıma kadar kadınlara yer verdik. Karadeniz’de Şerife Bacı gibi milli mücadelede akılda iz bırakan kadınların hikayesini canlandırdık. Bunu Cumhuriyetimiz analarla dolu bir tema ile işledik. Zübeyde hanımı biraz daha temsili gösterdik. 

BURSA5N1K / M. SERKAN YAVUZ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.