Türk Toraks Derneği'nden Alüminyum fosfit uyarısı: Soluduğunuz an geç olabilir
Türk Toraks Derneği'nden Alüminyum fosfit uyarısı: Soluduğunuz an geç olabilir
Türkiye'de kontrolsüz kullanılan alüminyum fosfitin dakikalar içinde ağır toksisiteye yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, "Fosfin dakikalar içinde akciğer ödemine ve ölümcül aritmilere neden olabilir" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 22.11.2025 10:57
Haber Güncellenme Tarihi: 22.11.2025 10:59
Kaynak:
Haber Türk
İstanbul Ortaköy’de aynı aileden, ikisi çocuk olmak üzere dört bireyin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan alüminyum fosfit (AlP) zehirlenmesi şüphesi üzerine Türk Toraks Derneği bu kimyasalın ülkemizde oluşturduğu halk sağlığı riskine dikkat çekti.
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, “Bu olay ne yazık ki tekil değildir; Mayıs 2023’te Kocaeli Safiport Limanı’nda AlP’nin nemle temas ederek tutuşması, Haziran 2023’te Ankara’da kaçak kullanım sonucu biri çocuk iki kişinin ölmesi ve Ekim 2023’te Kocaeli’nde bir fumigasyon deposunda su temasıyla meydana gelen patlama gibi olaylar, AlP’nin yanlış, kontrolsüz ve yasa dışı kullanımının Türkiye’de uzun süredir ciddi ve tekrarlayan sonuçlara yol açtığını göstermektedir” dedi.
Yeni detaylar ortaya çıktı! Kanda alüminyum fosfit aranacak!
DAKİKADA ZEHRE DÖNÜŞÜYOR
Prof. Dr. Çuhadaroğlu, alüminyum fosfitin tarımsal depolarda haşereyle mücadele amacıyla kullanılan bir pestisit çeşidi olduğunu vurgulayarak, "Su ve nemle temas ettiğinde hızla fosfin (PH3) adlı son derece toksik, renksiz ve kokusuz bir gaza dönüşür; bu gaz dakikalar içinde ağır toksisiteye neden olabilir. Fosfin solunması nefes darlığı, göğüste sıkışma, baş dönmesi, bulantı-kusma, hızla ilerleyen dolaşım bozukluğu ve bilinç değişikliği ile başlayabilir. Akciğerlerde alveoler hasar ve akut akciğer ödemi, kalpte ise mitokondriyel blokaj ve ölümcül aritmiler gelişebilir. Klinik tablo çoğu zaman özgül olmadığından tanı, olay yeri bilgisinin sağlık kuruluşuna doğru ve hızlı iletilmesine bağlıdır. Kan gazında ağır metabolik asidoz, ritim bozuklukları ve akciğer grafisinde ödem önemli ipuçlarıdır" diye konuştu.
Fosfin zehirlenmesinin bilinen bir antidotunun olmadığını aktaran Çuhadaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavi erken müdahale, solunum-dolaşım desteği ve yoğun bakım izlemi üzerine kuruludur. Uygun zamanda yapılan gastrik lavaj, parafin yağı veya sodyum bikarbonat uygulamaları emilimi azaltabilir. N-asetilsistein, magnezyum ve antioksidanların yarar bildiren çalışmaları olsa da kesin tedavi niteliği taşımaz. Bu nedenle hastanın çok kısa sürede tıbbi merkeze ulaştırılması ve doğru hikâyenin verilmesi hayati önemdedir."
BİLİNÇSİZ KULLANIMI ÖLÜMCÜL RİSKLER TAŞIYOR
Prof. Dr. Çuhadaroğlu, “Ayrıca olay yeri ekipleri ile hastane sağlık personelinin fosfin maruz kalımı konusunda bilgilendirilmiş ve donanımlı olması, ikincil etkilenimleri önlemek açısından kritik bir gerekliliktir ve sıklıkla gözden kaçmaktadır. Hastanede bakım veren ekip, özellikle acil servis, yoğun bakım ve temizlik personeli; hastanın kıyafetleri, kusmuk-gaita materyali ve solunumundan açığa çıkabilen fosfin gazı nedeniyle ek korunmaya ihtiyaç duyar. Bu nedenle, negatif basınçlı alan kullanımı, uygun respiratuvar kişisel koruyucu donanım (tam yüz maskesi/kendinden tertibatlı solunum cihazı), hızlı dekontaminasyon ve personelin semptom gelişimi açısından gözetimi, ikincil toksisiteyi önlemede kritik önemdedir. Bu nedenle AlP’nin bilinçsiz, kontrolsüz ve denetimsiz biçimde ev veya bina içinde kullanımı ölümcül riskler barındırmaktadır.”
BU ÖNERİLERE DİKKAT!
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu üyesi Doç. Dr. Haluk Çalışır ise, "Türkiye’de alüminyum fosfit, mevzuata göre yalnızca eğitimli ve lisanslı profesyoneller tarafından kullanılabilir. Ancak son yıllarda özellikle yasadışı ve denetimsiz kullanım nedeniyle evlerde, işyerlerinde ve depolarda trajik sonuçlar doğuran olaylar yaşanmaktadır. Kaçak kullanım hem kullanıcılar hem de aynı binada yaşayanlar için ciddi risk taşırken; acil müdahale ekipleri ve sağlık personeli için de ikincil maruz kalım tehlikesi oluşturmaktadır" dedi.
Doç. Dr. Çalışır, şu önerileri sıraladı:
1. Alüminyum fosfit ve fosfin gazı halk sağlığı için yüksek riskli kimyasallardır; güvenli kullanım kesin sınırlar gerektirir.
2. Bu tür kimyasallar konutta veya profesyonel olmayan herhangi bir ortamda kesinlikle kullanılmamalıdır.
3. Belediyeler, valilikler ve ilgili bakanlıklar; ruhsatsız ürün satışını ve kaçak uygulamayı engellemek için denetimleri güçlendirmelidir.
4. Sağlık çalışanları ve ilk müdahale ekipleri, fosfin maruz kalımı konusunda koruyucu ekipman, eğitim ve protokollerle desteklenmelidir.
5. Halk, bu ürünlerin evde kullanımının ölümcül sonuçlar doğurabileceği konusunda açık ve yaygın şekilde bilgilendirilmelidir.
6. Olay meydana geldiğinde afet/acil durum ekipleri ile sağlık kuruluşları arasında hızlı iletişim ve koordinasyon sağlanmalıdır.
Doç. Dr. Çalışır, "Son yaşanan acı kayıplar, AlP’nin yanlış kullanımının bireysel bir hata değil, sistemsel bir halk sağlığı sorunu olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ulusal ölçekte etkin denetim, eğitim ve farkındalık çalışmaları hızla hayata geçirilmelidir. Türk Toraks Derneği olarak, toplum sağlığını tehdit eden bu tür kimyasallara ilişkin bilimsel bilgi üretmeye, farkındalık artırmaya ve yetkili kurumlarla iş birliği içinde çözüm üretmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türk Toraks Derneği'nden Alüminyum fosfit uyarısı: Soluduğunuz an geç olabilir
Türkiye'de kontrolsüz kullanılan alüminyum fosfitin dakikalar içinde ağır toksisiteye yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, "Fosfin dakikalar içinde akciğer ödemine ve ölümcül aritmilere neden olabilir" dedi.
İstanbul Ortaköy’de aynı aileden, ikisi çocuk olmak üzere dört bireyin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan alüminyum fosfit (AlP) zehirlenmesi şüphesi üzerine Türk Toraks Derneği bu kimyasalın ülkemizde oluşturduğu halk sağlığı riskine dikkat çekti.
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, “Bu olay ne yazık ki tekil değildir; Mayıs 2023’te Kocaeli Safiport Limanı’nda AlP’nin nemle temas ederek tutuşması, Haziran 2023’te Ankara’da kaçak kullanım sonucu biri çocuk iki kişinin ölmesi ve Ekim 2023’te Kocaeli’nde bir fumigasyon deposunda su temasıyla meydana gelen patlama gibi olaylar, AlP’nin yanlış, kontrolsüz ve yasa dışı kullanımının Türkiye’de uzun süredir ciddi ve tekrarlayan sonuçlara yol açtığını göstermektedir” dedi.
Yeni detaylar ortaya çıktı! Kanda alüminyum fosfit aranacak!
DAKİKADA ZEHRE DÖNÜŞÜYOR
Prof. Dr. Çuhadaroğlu, alüminyum fosfitin tarımsal depolarda haşereyle mücadele amacıyla kullanılan bir pestisit çeşidi olduğunu vurgulayarak, "Su ve nemle temas ettiğinde hızla fosfin (PH3) adlı son derece toksik, renksiz ve kokusuz bir gaza dönüşür; bu gaz dakikalar içinde ağır toksisiteye neden olabilir. Fosfin solunması nefes darlığı, göğüste sıkışma, baş dönmesi, bulantı-kusma, hızla ilerleyen dolaşım bozukluğu ve bilinç değişikliği ile başlayabilir. Akciğerlerde alveoler hasar ve akut akciğer ödemi, kalpte ise mitokondriyel blokaj ve ölümcül aritmiler gelişebilir. Klinik tablo çoğu zaman özgül olmadığından tanı, olay yeri bilgisinin sağlık kuruluşuna doğru ve hızlı iletilmesine bağlıdır. Kan gazında ağır metabolik asidoz, ritim bozuklukları ve akciğer grafisinde ödem önemli ipuçlarıdır" diye konuştu.
Fosfin zehirlenmesinin bilinen bir antidotunun olmadığını aktaran Çuhadaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavi erken müdahale, solunum-dolaşım desteği ve yoğun bakım izlemi üzerine kuruludur. Uygun zamanda yapılan gastrik lavaj, parafin yağı veya sodyum bikarbonat uygulamaları emilimi azaltabilir. N-asetilsistein, magnezyum ve antioksidanların yarar bildiren çalışmaları olsa da kesin tedavi niteliği taşımaz. Bu nedenle hastanın çok kısa sürede tıbbi merkeze ulaştırılması ve doğru hikâyenin verilmesi hayati önemdedir."
BİLİNÇSİZ KULLANIMI ÖLÜMCÜL RİSKLER TAŞIYOR
Prof. Dr. Çuhadaroğlu, “Ayrıca olay yeri ekipleri ile hastane sağlık personelinin fosfin maruz kalımı konusunda bilgilendirilmiş ve donanımlı olması, ikincil etkilenimleri önlemek açısından kritik bir gerekliliktir ve sıklıkla gözden kaçmaktadır. Hastanede bakım veren ekip, özellikle acil servis, yoğun bakım ve temizlik personeli; hastanın kıyafetleri, kusmuk-gaita materyali ve solunumundan açığa çıkabilen fosfin gazı nedeniyle ek korunmaya ihtiyaç duyar. Bu nedenle, negatif basınçlı alan kullanımı, uygun respiratuvar kişisel koruyucu donanım (tam yüz maskesi/kendinden tertibatlı solunum cihazı), hızlı dekontaminasyon ve personelin semptom gelişimi açısından gözetimi, ikincil toksisiteyi önlemede kritik önemdedir. Bu nedenle AlP’nin bilinçsiz, kontrolsüz ve denetimsiz biçimde ev veya bina içinde kullanımı ölümcül riskler barındırmaktadır.”
BU ÖNERİLERE DİKKAT!
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu üyesi Doç. Dr. Haluk Çalışır ise, "Türkiye’de alüminyum fosfit, mevzuata göre yalnızca eğitimli ve lisanslı profesyoneller tarafından kullanılabilir. Ancak son yıllarda özellikle yasadışı ve denetimsiz kullanım nedeniyle evlerde, işyerlerinde ve depolarda trajik sonuçlar doğuran olaylar yaşanmaktadır. Kaçak kullanım hem kullanıcılar hem de aynı binada yaşayanlar için ciddi risk taşırken; acil müdahale ekipleri ve sağlık personeli için de ikincil maruz kalım tehlikesi oluşturmaktadır" dedi.
Doç. Dr. Çalışır, şu önerileri sıraladı:
1. Alüminyum fosfit ve fosfin gazı halk sağlığı için yüksek riskli kimyasallardır; güvenli kullanım kesin sınırlar gerektirir.
2. Bu tür kimyasallar konutta veya profesyonel olmayan herhangi bir ortamda kesinlikle kullanılmamalıdır.
3. Belediyeler, valilikler ve ilgili bakanlıklar; ruhsatsız ürün satışını ve kaçak uygulamayı engellemek için denetimleri güçlendirmelidir.
4. Sağlık çalışanları ve ilk müdahale ekipleri, fosfin maruz kalımı konusunda koruyucu ekipman, eğitim ve protokollerle desteklenmelidir.
5. Halk, bu ürünlerin evde kullanımının ölümcül sonuçlar doğurabileceği konusunda açık ve yaygın şekilde bilgilendirilmelidir.
6. Olay meydana geldiğinde afet/acil durum ekipleri ile sağlık kuruluşları arasında hızlı iletişim ve koordinasyon sağlanmalıdır.
Doç. Dr. Çalışır, "Son yaşanan acı kayıplar, AlP’nin yanlış kullanımının bireysel bir hata değil, sistemsel bir halk sağlığı sorunu olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ulusal ölçekte etkin denetim, eğitim ve farkındalık çalışmaları hızla hayata geçirilmelidir. Türk Toraks Derneği olarak, toplum sağlığını tehdit eden bu tür kimyasallara ilişkin bilimsel bilgi üretmeye, farkındalık artırmaya ve yetkili kurumlarla iş birliği içinde çözüm üretmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Haber Türk
Nihat Kahveci yıldız isme yüklendi: Beşiktaş tarihinin en kötü transferi
Aday sürücü direksiyon sınavında kaza yaptı: 4 yaralı
Aday sürücü direksiyon sınavında kaza yaptı: 4 yaralı
Sergen Yalçın: Kan değişikliği Muçi'ye iyi gelmiş
Trump’tan Avustralya’daki saldırıya müdahale eden Ahmed el-Ahmed’e övgü
Cardi B.'den Arabistan paylaşımı: Helal B. geldi
Avustralya'da plajdaki silahlı saldırıda can kaybı 16'ya yükseldi
Bursa'da tarihi eser operasyonu! 2 şüpheliye gözaltı
Bakan Fidan Üç Kademe Toplantısı'na katıldı
Lise öğrenciler arasında bıçaklı kavga! 1 kişi yaralandı...
Bursa'da otomobil ile motosiklet çarpıştı: 1 yaralı!
9 metre yüksekten su kanalına düştü! Hayatını kaybetti...
Zincirleme kazada ortalık savaş alanına döndü! Çok sayıda yaralı var...
Seyir halindeki otomobil alev aldı!
Hasan Dağı'nda mahsur kalan öğrenciler helikopterle kurtarıldı