Unutmak veya hatırlamak... Bazı olayları unutmak insanı ferahlatırken, ders çıkarmamız gereken konuları unutmak da tarihi tekerrür ettirerek acıları yineler, kayıplarımızı arttırır, yüreklerimizdeki yangını harlar durur. Her unutuş yürekleri dağlayan yeni bir kayıptır çünkü.
Haber Giriş Tarihi: 03.02.2025 12:45
Haber Güncellenme Tarihi: 03.02.2025 12:46
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursa5n1k.com
Birçoğumuzun hayalidir zaman yolculuğu; olsa da geri dönüp değiştireceğimiz neler sayabiliriz. Geçmişi değiştirmek isteyip de şimdiki adımlarının geleceği şekillendirdiğini düşünmeden hem de… Filmlerde izlediğimiz zaman kapsülleri ya da DeLorean DMC-12 arabası henüz kurgudan ibaret ama imkansız diye bakılan bu yolculuğa çıkmayanımız yoktur aslında: bir şarkı, bir yer, bir kokuyla anılarının denizine dalmayan var mı? Bu dalış bazen derinlerdeki güzellikleri çıkarırken şimdinin kurumuş topraklarına, bazen de vurgundur dalgıcına. Eski ama eskimeyen acılardır ağlarımıza takılan. Kaybedilmiş bir yar, bir ana, bir baba,kardeş, evlat... Hani onun yerine veya onunla ölebileceklerimiz...
Otobiyografik bellek çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Endel Tulving, otobiyografik hatırlamayı zihinsel bir zaman yolculuğu şeklinde tanımlar. Üstün otobiyografik belleğe sahip kişiler kendilerine bir tarih verildiğinde o tarihin hangi güne denk geldiğini, o tarihte yaşadığı kişisel olayları veya o tarihte meydana gelen toplumsal olayları ayrıntılarıyla hatırlayabiliyor. Bu duruma “Hipertimezi” deniliyor. Muhakkak ki tüm insanlarda olmayan bir zihinsel durum ancak yaşadığımız coğrafyaya ve şahit olduğumuz olaylara dair düşündüğümüzde hatırlama ve unutma dengemizin tamamen yerle yeksan olduğunu görüyoruz. Hatırlamamız gerekenleri yaşanmamış gibi, unutmamız gerekenleri de toplumsal belleğimizde mıh gibi taşıyarak devam ediyoruz hayata. Kararında yaşamanın fosilleşmiş bir tavır olduğunu hissediyorum nicedir. Aksi halde yüzlerce insanımızı madenlerde, inşaatlarda, yangınlarda; binlercesini depremlerde kaybeden bir toplum olarak bunlardan ders çıkarıp tedbirlerimizi almamız gerekmez miydi? Veya “Kan Davası”, “Başlık Parası” gibi gelenekleri (!), “Kafir-Mümin”, “Dindar-Dinsiz” gibi etiketleri tarihin tozlu sayfalarında bırakarak gözyaşında ya da gülüşlerde buluşamaz mıydık çocuklar gibi?
Ünlü yönetmen Tarkovski "Bu dünya mutluluk aranacak yer değil, bu dünya birileri mutlu olsun diye oluşmadı. Ancak buna rağmen birçok insan içine doğduğumuz bu dünyadaki varoluşun amacını mutluluk olarak görüyor. Bana öyle geliyor ki Dünya mücadele etmemiz için var. İçimizdeki iyilik ile kötülük savaşsın ve iyilik kazansın ki ruhsal olarak gelişelim." derken tam da olması gerekeni anlatmış sanki.
Unutmak ya da hatırlamak bazen ceza, bazen de ödül insan evladına. Ödül ya da ceza olması da kazanması için uğraştığımız içimizdeki “İyilik/Kötülük” seçimimize bağlı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Unutma-Hatırlama Dengesi
Unutmak veya hatırlamak... Bazı olayları unutmak insanı ferahlatırken, ders çıkarmamız gereken konuları unutmak da tarihi tekerrür ettirerek acıları yineler, kayıplarımızı arttırır, yüreklerimizdeki yangını harlar durur. Her unutuş yürekleri dağlayan yeni bir kayıptır çünkü.
Birçoğumuzun hayalidir zaman yolculuğu; olsa da geri dönüp değiştireceğimiz neler sayabiliriz. Geçmişi değiştirmek isteyip de şimdiki adımlarının geleceği şekillendirdiğini düşünmeden hem de… Filmlerde izlediğimiz zaman kapsülleri ya da DeLorean DMC-12 arabası henüz kurgudan ibaret ama imkansız diye bakılan bu yolculuğa çıkmayanımız yoktur aslında: bir şarkı, bir yer, bir kokuyla anılarının denizine dalmayan var mı? Bu dalış bazen derinlerdeki güzellikleri çıkarırken şimdinin kurumuş topraklarına, bazen de vurgundur dalgıcına. Eski ama eskimeyen acılardır ağlarımıza takılan. Kaybedilmiş bir yar, bir ana, bir baba,kardeş, evlat... Hani onun yerine veya onunla ölebileceklerimiz...
Otobiyografik bellek çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Endel Tulving, otobiyografik hatırlamayı zihinsel bir zaman yolculuğu şeklinde tanımlar. Üstün otobiyografik belleğe sahip kişiler kendilerine bir tarih verildiğinde o tarihin hangi güne denk geldiğini, o tarihte yaşadığı kişisel olayları veya o tarihte meydana gelen toplumsal olayları ayrıntılarıyla hatırlayabiliyor. Bu duruma “Hipertimezi” deniliyor. Muhakkak ki tüm insanlarda olmayan bir zihinsel durum ancak yaşadığımız coğrafyaya ve şahit olduğumuz olaylara dair düşündüğümüzde hatırlama ve unutma dengemizin tamamen yerle yeksan olduğunu görüyoruz. Hatırlamamız gerekenleri yaşanmamış gibi, unutmamız gerekenleri de toplumsal belleğimizde mıh gibi taşıyarak devam ediyoruz hayata. Kararında yaşamanın fosilleşmiş bir tavır olduğunu hissediyorum nicedir. Aksi halde yüzlerce insanımızı madenlerde, inşaatlarda, yangınlarda; binlercesini depremlerde kaybeden bir toplum olarak bunlardan ders çıkarıp tedbirlerimizi almamız gerekmez miydi? Veya “Kan Davası”, “Başlık Parası” gibi gelenekleri (!), “Kafir-Mümin”, “Dindar-Dinsiz” gibi etiketleri tarihin tozlu sayfalarında bırakarak gözyaşında ya da gülüşlerde buluşamaz mıydık çocuklar gibi?
Ünlü yönetmen Tarkovski "Bu dünya mutluluk aranacak yer değil, bu dünya birileri mutlu olsun diye oluşmadı. Ancak buna rağmen birçok insan içine doğduğumuz bu dünyadaki varoluşun amacını mutluluk olarak görüyor. Bana öyle geliyor ki Dünya mücadele etmemiz için var. İçimizdeki iyilik ile kötülük savaşsın ve iyilik kazansın ki ruhsal olarak gelişelim." derken tam da olması gerekeni anlatmış sanki.
Unutmak ya da hatırlamak bazen ceza, bazen de ödül insan evladına. Ödül ya da ceza olması da kazanması için uğraştığımız içimizdeki “İyilik/Kötülük” seçimimize bağlı.
Sevgi’yle kalın…
Bursalı oto devi taksitle satacak!
Bursa'da intihar girişimi! 2 şahıs çatıya çıktı
Başkan Bozbey, Bursa'nın Kentsel geleceği için muhtarlarla bir arada!
Bakanlık ifşa etti! Piyasadan toplatılıyor
Market fiyatları tek sitede toplandı
Ege Denizi'nde deprem!
Uludağ'da yaban hayvanları için yem bırakıldı
Spotify itiraf etti: Reklam problemini çözemiyoruz
Alparslan Bayraktar: BOTAŞ ile Türkmengaz arasında anlaşma imzaladık
Bursa'da kaçak göçmen çalıştıran 3 şüpheli yakalandı
Bursa'nın 'akıllanmayan' firması yine ifşa oldu! Peş peşe skandallar...
Başkan Bozbey açıkladı! Bursa'da 100 binden fazla sokak hayvanı var
Bursa'nın göbeğinde feci kaza! 1 yaralı
Gazze'de can kaybı 48 bin 219’a yükseldi
Özgür Özel, TBMM'de alkol hesabı yaptı: Bu vergi ideolojik vergidir