Yeni bir çalışma, beynin uyanırken nasıl "açıldığını" ilk kez detaylı bir şekilde ortaya koydu. Uyanma sırasında yaşadığımız yorgunluk, kafa karışıklığı veya canlılık hissi, beynin hangi evreden çıktığına bağlı olarak değişiyor.
Haber Giriş Tarihi: 24.07.2025 11:18
Haber Güncellenme Tarihi: 24.07.2025 11:19
Kaynak:
Cumhuriyet
Sabahları uyanmak sizin için de işkenceyse, yalnız değilsiniz. Alarm sesiyle gözünüzü açmak, gün ışığının aniden içeri dolması ve bir türlü toparlanamamak çoğu insanın ortak kabusu. İsviçreli araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma, bu sürecin arkasında yatan nörolojik mekanizmaları ortaya koyarak neden bazı sabahların "beter" hissettirdiğini açıklıyor.
UYKUYA DAİR BİLDİKLERİMİZ
Uzun zamandır uykuya dair bazı evrelerin varlığı biliniyor: Yüzeysel uyku (evre I ve II), derin uyku (evre III) ve REM uykusu. REM (Rapid Eye Movement) evresi, rüyaların en yoğun görüldüğü, beynin neredeyse uyanık gibi çalıştığı bir dönem. Bu evreler arasında gece boyunca döngüler halinde geçişler yaşanıyor ve uyanmalar çoğunlukla bu döngülerin sınırlarında meydana geliyor.
YENİ SORULAR YENİ YÖNTEMLER
Peki ama beynimiz bu derin uykulardan nasıl "uyanıyor"? Araştırmacılar, bu sorunun yanıtı için EEG (elektroensefalografi) yöntemini 256 elektrotla uygulayarak beyin dalgalarını uyanma anında yüksek çözünürlükte inceledi. Bu denli detaylı bir ölçümleme daha önce yapılmamıştı. Toplamda 20 katılımcıdan 1.000'den fazla uyanma anı analiz edildi.
UYANIŞ BEYİNDE ÖNCE BAŞLIYOR
Çalışmanın en çarpıcı bulgusu şu: Beyin uyanmaya genellikle önden başlıyor, yani karar alma, dikkat ve yürütücü fonksiyonlarla ilgili olan ön bölgelerde aktivite artıyor. Ardından bu uyanıklık dalgası arka bölgelere doğru yayılıyor. Görsel işlemeyle ilgili arka kısımların en son "uyanması", sabahları neden çevremizi net algılamamızın zaman aldığını da açıklıyor.
Ancak bu yalnızca REM uykusundan uyanıldığında geçerli. Eğer kişi non-REM uykusundayken uyanırsa, uyanıklık önce beynin ortasında bulunan bir "hub" bölgesinde başlıyor ve daha yavaş ilerliyor. Bu da sabahları neden bazen daha sersem, bazen daha zinde uyandığımızı açıklayan bir diğer etken.
UYKU BOZUKLUKLARINA YENİ UMUT
Araştırmacılar, bu bulguların yalnızca uyanma mekanizmasını anlamakla kalmayıp, insomnia (uykusuzluk), parasomnia ve uyku apnesi gibi birçok uyku bozukluğunun tanı ve tedavisine katkı sunabileceğini vurguluyor. Ayrıca epilepsi gibi uyku ile tetiklenen nörolojik rahatsızlıklarda da bu bulgular yeni tedavi stratejilerine yol açabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uyanmak neden bu kadar zor?
Yeni bir çalışma, beynin uyanırken nasıl "açıldığını" ilk kez detaylı bir şekilde ortaya koydu. Uyanma sırasında yaşadığımız yorgunluk, kafa karışıklığı veya canlılık hissi, beynin hangi evreden çıktığına bağlı olarak değişiyor.
Sabahları uyanmak sizin için de işkenceyse, yalnız değilsiniz. Alarm sesiyle gözünüzü açmak, gün ışığının aniden içeri dolması ve bir türlü toparlanamamak çoğu insanın ortak kabusu. İsviçreli araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma, bu sürecin arkasında yatan nörolojik mekanizmaları ortaya koyarak neden bazı sabahların "beter" hissettirdiğini açıklıyor.
UYKUYA DAİR BİLDİKLERİMİZ
Uzun zamandır uykuya dair bazı evrelerin varlığı biliniyor: Yüzeysel uyku (evre I ve II), derin uyku (evre III) ve REM uykusu. REM (Rapid Eye Movement) evresi, rüyaların en yoğun görüldüğü, beynin neredeyse uyanık gibi çalıştığı bir dönem. Bu evreler arasında gece boyunca döngüler halinde geçişler yaşanıyor ve uyanmalar çoğunlukla bu döngülerin sınırlarında meydana geliyor.
YENİ SORULAR YENİ YÖNTEMLER
Peki ama beynimiz bu derin uykulardan nasıl "uyanıyor"? Araştırmacılar, bu sorunun yanıtı için EEG (elektroensefalografi) yöntemini 256 elektrotla uygulayarak beyin dalgalarını uyanma anında yüksek çözünürlükte inceledi. Bu denli detaylı bir ölçümleme daha önce yapılmamıştı. Toplamda 20 katılımcıdan 1.000'den fazla uyanma anı analiz edildi.
UYANIŞ BEYİNDE ÖNCE BAŞLIYOR
Çalışmanın en çarpıcı bulgusu şu: Beyin uyanmaya genellikle önden başlıyor, yani karar alma, dikkat ve yürütücü fonksiyonlarla ilgili olan ön bölgelerde aktivite artıyor. Ardından bu uyanıklık dalgası arka bölgelere doğru yayılıyor. Görsel işlemeyle ilgili arka kısımların en son "uyanması", sabahları neden çevremizi net algılamamızın zaman aldığını da açıklıyor.
Ancak bu yalnızca REM uykusundan uyanıldığında geçerli. Eğer kişi non-REM uykusundayken uyanırsa, uyanıklık önce beynin ortasında bulunan bir "hub" bölgesinde başlıyor ve daha yavaş ilerliyor. Bu da sabahları neden bazen daha sersem, bazen daha zinde uyandığımızı açıklayan bir diğer etken.
UYKU BOZUKLUKLARINA YENİ UMUT
Araştırmacılar, bu bulguların yalnızca uyanma mekanizmasını anlamakla kalmayıp, insomnia (uykusuzluk), parasomnia ve uyku apnesi gibi birçok uyku bozukluğunun tanı ve tedavisine katkı sunabileceğini vurguluyor. Ayrıca epilepsi gibi uyku ile tetiklenen nörolojik rahatsızlıklarda da bu bulgular yeni tedavi stratejilerine yol açabilir.
Kaynak: Cumhuriyet
Nihat Kahveci yıldız isme yüklendi: Beşiktaş tarihinin en kötü transferi
Aday sürücü direksiyon sınavında kaza yaptı: 4 yaralı
Aday sürücü direksiyon sınavında kaza yaptı: 4 yaralı
Sergen Yalçın: Kan değişikliği Muçi'ye iyi gelmiş
Trump’tan Avustralya’daki saldırıya müdahale eden Ahmed el-Ahmed’e övgü
Cardi B.'den Arabistan paylaşımı: Helal B. geldi
Avustralya'da plajdaki silahlı saldırıda can kaybı 16'ya yükseldi
Bursa'da tarihi eser operasyonu! 2 şüpheliye gözaltı
Bakan Fidan Üç Kademe Toplantısı'na katıldı
Lise öğrenciler arasında bıçaklı kavga! 1 kişi yaralandı...
Bursa'da otomobil ile motosiklet çarpıştı: 1 yaralı!
9 metre yüksekten su kanalına düştü! Hayatını kaybetti...
Zincirleme kazada ortalık savaş alanına döndü! Çok sayıda yaralı var...
Seyir halindeki otomobil alev aldı!
Hasan Dağı'nda mahsur kalan öğrenciler helikopterle kurtarıldı