Ne demek istiyorum?
Hemen anlatayım Değerli Okur;
Günlerdir tüm Türkiye Meral Abla'nın dünkü göz bebeği kurmaylarının açıklamalarını ibretle ve hayretle takip ediyor.
Siyasetin ibresi kayıp 132 trilyon tartışması, Genel Başkan Akşener'in Oğlunun harcamaları, milletvekillerinden talep edildiği iddia edilen paralar, vekil adayları için oluşturulduğu söylenen rant havuzu mevzularına endekslenmiş durumda.
Şöyle ki ;
İYİ Parti = rant- para- istifa üçlemiyle anılır oldu.
Gelelim tablonun Bursa boyutuna;
İYİ Parti, Türkiye'de olduğu gibi Bursa'da da karma karışık...
Milletvekili Selçuk Türkoğlu'nun odağında olduğu iddialar oldukça vahim.
Anımsayacaksınız;
Gökçeada ve Eceabat Belediye başkanlarının Bursa'dan üst kurul delegesi yapılması tepkiye neden olmuş ve ardından birden madalyonun öteki yüzü ortaya çıkmıştı ve
sigortacılık sektöründe faaliyette olan Vekil Türkoğlu'nun Gökçeada ve Eceabat Belediyelerinden yüksek miktarda işlem yaptığı tespit edilmişti.
Yine Türkoğlu'nun kendisine rakip olarak gördüğü Meral Akşener tarafından Bursa'dan Milletvekili Adayı gösterilen Sevinç Atabay'ın
vekilliğini engellemek için Atabay'ı seçim çalışmalarında geri planda tuttuğu ve kıl payı meclise girmesinin önüne geçtiği uzun süre konuşuldu.
İşte Türkoğlu'nun bu vaziyetleri de genel merkeze taşındı ve de not edildi.
Yerel seçime yaklaşılırken de mevcut konjonktürde Partiyi kendi odağında Bursa'da dizayn etme çabasından dolayı teşkilatı kaynar kazan durumuna sürükleyen Türkoğlu'nun Bursa'da meclis üyelikleri ve belediye başkan adaylıkları için de hummalı bir çalışma halinde olduğu ve bu cazip makamlar için de kendince bir havuz oluşturduğu iddia ediliyor.
Havuz dediysem öyle ilkokulda gördüğümüz gibi basit bir matematik işleminden ibaret değil tabii ki söz ettiğim tablo.
Meclis üyelikleri için ayrı, adaylıklar için ayrı, hatta ve hatta başkan yardımcılıkları için bile ayrı paralar istendiği iddia ediliyor partililerden ...
Bitmedi...
Bu iddialarının odağındaki Türkoğlu'nun muhalif çıkışlarının arka planında da yine rant kokan ve şüphe uyandıran bazı enteresan durumların olduğu ileri sürülüyor.
Kulağıma ilişen fısıltılara göre; Türkoğlu'nun milletvekili olduktan sonraki mal varlığının ve dolaylı ve direkt ticari faaliyetlerinin kat be kat arttığını ifade edenler, Vekilin bu durumun incelenmesini talep ederek genel merkezin kapısını çalmış.
Velhasıl İYİ Parti'de Selçuk Türkoğlu'ndan kaynaklı gerilim iyiden iyiye ayyuka çıkmış vaziyette.
Düne kadar sendika başkanlığı sürecinde ortalığa mısır koçanı fırlatan Türkoğlu Vekil olduktan sonra da bu misyonunu farklı bir boyuta taşıdı ve adeta Bursa'nın mühim konu başlıkları arasından cımbızla çektiği gelişmeleri kendine göre uyarlayarak talimatlı ve bol rantlı muhalefet tekniğiyle düğmeye bastı.
Şimdi soralım Türkoğlu'na fotoğrafın genelini görmezden gelip sadece bir kurum ve kişileri suçlayıp hedef göstermenin arka planında hangi nedenler yatıyor?
Ve fakat şu net; Türkoğlu'nun kendi partisine aday çıkarma, seçim kazanma derdi olmadığı apaçık ortada. Ancak, adeta bin bir gayret ve çaba ile sanki özel talimat almışçasına AK Parti'nin Türkiye'de en çok oy aldığı Osmangazi İlçesi'nde (Son genel seçimlerde iller bazında 63 ilden fazla oy Osmangazi'den çıktı) 3 dönemdir başkanlık yaparak bir ilke imza atan Mustafa Dündar'a resmen operasyon çekiyor. Peki neden diye sormazlar mı adama. Hayırdır ey Türkoğlu, demezler mi?
İşte bu suallerin cevabı niteliğindeki iddialar da çok çok vahim.
Sizce de çok belli değil mi ?
Amaç 'Çamur at izi kalsın' yaklaşımından ibaret.
Ve de meyve veren ağaç hep mi taşlanır ? ne diyelim ne yazık ki siyaset bu...
Yerel seçimlere çeyrek kala aslında farklı bir tablo da beklememek lazım.
Ancak ve ancak unutulan bir husus var;
Er ya da geç malumunuz gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu var.
Nacizane hatırlatır ve de unutulmamasını tavsiye ederim.