Ben gerçekten çok seviyorum değerli okur her biri birbirinden kıymetli atasözleriyle dünyaya örnek olan Canımmm atalarımızı ...
'Büyük lokma ye büyük laf etme' demişler mesela...
Bir ders niteliğinde adeta ve de üstelik bayağı bir düşündürücü...
Düşündürüyor...Düşündürüyor ...
Eh insan düşün, düşün ne yapıyor o vakit?
Kıymetli atalarımızın o meşhur sözleri sayesinde hata yapmaktan, yanlışa kalkışmaktan imtina ile kaçınıyor ...
Gelelim bu yazıya başlarken o canımm atalarımızı neden minnetle andığıma ?
Hani bir kaç satır önce bizzat örnek verdiğim o atasözümüz var ya;
‘Büyük lokma ye amma velakin büyük konuşma’...
Heh işte... Şimdi bu pek manidar atasözünden yola çıkarak ve yine bu yazının sonunda da bu atasözünü de misal göstererek sizlere öyle bir olay anlatacağım ki;
İnanın abartmıyorum her birinizin kafasında birden bire deli sorular belirecek ve de cidden mantık yürütmekte bayağı bir zorlanarak, üstüne yetmiyormuş gibi bir akıl tutulması yaşayacaksınız ...
Siz hiç asli görevlerinden biri kaçak inşaatlara dur demek olan bir belediye başkanının kendisinin kaçak inşaat yaptığını gördünüz mü ?
Yok yok yanlış anlamadınız...
Bir belediye başkanının tam da kendisinin kaçak inşaat yapmasından söz ediyorum ...
Üstelik bu kaçak inşaatı yaptıktan sonra yönettiği ilçe halkına kendini çok büyük bir iş yapmış gibi gösterip övünüp böbürlendiğini duydunuz mu hiç?
Tabii şu an okuduklarınız karşısında şok bir durumdasınız ve sadece ;
-Sen ne anlatıyorsun, ne diyorsun Pınar Yeniyiğit ? ... Yoktur böyle bir olay ...
Diyebilerek şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuzdur ...
Normal... Normal çok normal sevgili okur... Böylesine inanası güç bir vaziyet karşısında tüm bunları düşünmeniz de, yazdıklarıma inanamamanız da çok normal ...
Neyse ben lafı daha da uzatmadan şu ibretlik mevzuyu tüm detaylarıyla anlatayım...
Peki kim bu başkan sizce?
Bu sorunun yanıtını tahmin etmek de güç kuşkusuz...
Hem kendi göstere göstere kaçak inşaat yapacak...
Hem de yaptığı o kaçak inşaattan övgüyle söz edip, gurur duyup halkına çok matah bir iş yapmış gibi gösterip, göz boyamaya çalışacak ...
Sizi daha da fazla yormadan ben söyleyeyim o vakit ;
O Başkan Şükrü Deviren Sevgili okur !

Güzide ilçemiz Gemlik’in enteresan yönetim tarzı ile dikkat çeken belediye başkanı!...
Nerede, nasıl, ne zaman bizzat kendisi kaçak yapıya imza atarak yerel yönetim anlayışında çok tehlikeli bir çığır açmış acaba Gemlik Belediye Başkanı Deviren ?
Çok değil bundan birkaç ay önce güzelim Gemlik’in sahil bandında tekerlekli bir fayton üzerinde yer alan çay içme ve dinlenme noktası olarak bilinen butik araziye...
Yani Fayton Kafe olarak geçen mekanın bulunduğu alana ve de çepeçevresine ...
Gemlik’i bilenler hemen anımsayacaktır;
O Fayton Kafe bundan yıllar önce zamanın yerel yönetimince tekerlikli bir fayton üzerine çok küçük bir oturma alanı ve çay içme noktası olarak, prosedüre uygun bir şekilde yaşama geçirilmişti.

Ve fakat Şükrü Deviren ne yaptı?
Gitti o alanı büyüttükçe büyüttü ve koskoca bir araziye dönüştürerek kocaman bir kaçak yapıya imza atıp devletin hazine arazisini işgal etti.
Aynen yazdığım gibi o arazi hazine arazisiydi ve ayrıca da kıyı kenar bandında yer alıyordu.
Yani Şükrü Deviren Başkan o araziyi kaçak yapıyla işgalden de öte gasp ederek, büyük bir hata yaptı.
Sonrasında ne mi oldu kıymetli okur?
Tuttu, tüm bu olanların üzerine bir de o büyük hata üstüne koskoca bir çam Deviren Başkan;
-Ben orayı yıktırmam. Asla yıktırmam, kat-a yıktırmam gerekirse önünde yatarım yıktırmam...
Diyerek meydan okumaz mı ?
Vah ki ne vah...
Ardından neler neler mi oldu ?
Olanlar oldu tabii ki...
Gün oldu, devran döndü ve ....
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nünden gelen talimat ile yapının elektriği kesildi ve ‘Yıkım Kararı’ alınarak bizzat Gemlik Belediyesi’ne, Belediyenin Başkanı Şükrü Deviren’e gönderildi.
Şok bir durum öyle değil mi değerli okur?
Şimdi sorarım sizlere;
O yıkım kararını uygulamakla yükümlü olan hangi kurumdur acep?
Yazının bu bölümünde;
Bir kez daha ‘Şok, şok , şok’ ...deyivermekten Kendimi alamıyorum ...
O kurum bizzat Gemlik Belediyesi...

‘Of ki ne of’...
Gerçekten ibretlik bir vaziyet ...
Gemlik Belediyesi’nin Başkanı Şükrü Deviren’in Kendisi aslen görevi kaçak yapıları yıkmak iken , tam tersini yaparak yönettiği ilçenin belediye başkanı olarak yine kendisi kaçak yapı yapıyor ve...
İlahi adalet!...
Hazine arazisine yapılan o kaçak yapının yıkılması için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden karar alınıp Deviren Başkan’a o yapıyı 'Yık' diye yazılı talimat gönderiliyor.
Yani kendin yaptın kendin 'devir' deniyor 'Deviren' Başkana...
Siz asıl şimdi olacaklara bakın ...
'Büyük büyük' laflarla söylediği gibi;
Gerekirse Fayton Kafe’nin önünde yatarak o kaçak yapıyı yıktırmamayı ...
Daha doğrusu ‘Yıkmamayı’ başarabilecek mi Şükrü Deviren Başkan ?
Devletimizin Kurumu Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden gelen o kararı ‘ Yok’ sayıp, Fayton Kafe’nin önüne boylu boyunca uzanıp o büyük laflarının da arkasında durabilecek mi?
Yoksa Kendisinin yaptırdığı ruhsatsız kaçak inşaatı yine kendi yönettiği belediyenin iş makineleri ile yani kendi elleriyle yıkmak- yıktırmak zorunda mı kalacak?
Oysa ki Deviren Başkan kaçak inşaattan ibaret kafede halka ucuz çay satıp ‘Büyük bir hizmet yaptım’ imajıyla gururlanmak istiyordu...
Bir de şu var;
Söz konusu kafenin butik görüntüdeki eski halinde de Gemlik Belediyesi halka yıllardır ucuz ama kaliteli çay hizmeti verebiliyordu.

Ama Şükrü Başkan ne yaptı
Yemekte büyük lokmayı tercih edip kaçağa karşı durmak yerine, büyük laf edip bildiğiniz ruhsatsız kaçak inşaat yapmayı yeğledi.
O zaman ne oldu? dersiniz
O pek muteber atalarımız boşu boşuna söylemedi ya o ezberlediğimiz atasözünü...
Mevzu döndü, dolaştı, geldi Şükrü Deviren’in masasının tam ortasına büyük bir kabus misali çöktü ...
Deviren Başkan o kabustan nasıl kurtulur peki?
Fayton Kafe’nin önünde yatarak mı gelebilir bu büyük derdin üstesinden?...
Ya da büyük büyük konuşmamaya yemin ederek döner mi o büyük sözünden?
Bendeniz de dikkatle ve merakla takipteyim... Siz de takipte kalın ve de yeni yazıya değin sağlıcakla kalın...