SON DAKİKA
Hava Durumu

HÜZNÜN ve ORTAK DİLEKLERİN AĞIDI: EDERLEZİ

Yazının Giriş Tarihi: 07.05.2025 20:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.05.2025 21:53

Goran Bregović’in yüreğinden yankılanan “Ederlezi”, dilin ya da notaların değil insanın kalbinin konuştuğu, bu nedenle sözlerini anlamasan da duyguların seline kapıldığın tüm insanlığın ortak şarkısıdır.

Ederlezi, Balkanlar’da yaşayan Roman halkının Hıdırellez bayramına verdiği isimdir ancak
sadece onlara ait bir kutlama değildir; doğanın yeniden doğuşunun, umudun, dileğin en kadim ritüellerinden biridir. İnsanlığa ait ortak arzunun yani “Her şey iyi ve güzel olsun.” dileğinin tüm dillerdeki yankısıdır. Mezopotamyalıların su yamacına bıraktığı dualar, Balkanlıların yaktığı ateşler, Anadoluların gül dallarına bağladığı çaputlardır Ederlezi.

İnsanlık için bahar yalnızca mevsimsel bir değişim değil aynı zamanda doğanın ve insanın içsel bir uyanışıdır. Ayazlardan, fırtınalardan sonra gelen güneş tüm doğanın yeni hayatının müjdecisidir. Bu nedenle Hıdırellez sadece bir kutlama değil geçmişi ardımızda bırakıp hayatta yeni bir sayfa açma umudu ve cesaretidir.

Doğanın dönüşümü gibi Ederlezi notaları da değişkendir. Hüzünle başlayan notalarda Yunan bereket tanrısı Demeter’in çok sevdiği kızı Persephone yeraltı tanrısı Hades tarafından kaçırılır ve hapsedilir, acı dolu anne doğayı bereketlendirmeyi reddeder: Anne yüreği gibi soğuk ve katıdır tüm doğa. Ezgi devam eder, melodiler yükselir: Türklerin tüm insanları koruyup kolladığına, mutluluk ve bereket verdiğine inandıkları Umay Ana iş başındadır, bereketi göklerden indirir.

Rivayete göre asırlar önce Hızır ( Hayat suyunu içmiş ölümsüz bilge) ile İlyas (denizlerin ve yağmurların koruyucusu) bir gül ağacının altında buluştukları gün olan Hıdırellez’de yeryüzünde zaman durur, karada ve denizde yaşam yeniden başlar ve dilekler kabul olur. Ederlezi geçmiş ve geleceğin birleştiği ve zamanın döngüsünün kırıldığı o anın iç titreten sesidir. Aslında insanın içini titreten ses değil, insanın kadim arzularını ve bitmez tükenmez umudunu anımsamasıdır. Çünkü her kültürde, her dinde, her kimlikte insan dediğin; umut eder, bekler, dua eder. Tam da bu nedenle Hıdırellez kültürel bir gelenek değil tüm insanlık hafızasının ortak inancıdır. Toprağa, ateşe, suya ve havaya yazılan o eski dualar, bugün şehirlerin beton duvarlarına, cam pencerelerine çarpsa da, özleri aynıdır. Çünkü müzik evrenseldir. Çünkü umut evrenseldir.

Eski bir Hıdırellez duası: “Nesi varsa, bölüşecek biri olsun. Nesi yoksa, bulup getirecek biri olsun.” der. Bölüşecekleriniz ve bulup getirenleriniz bol olsun.

Sevgi’yle kalın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.