Raflardan alışveriş sepetine uzanan o yol...

Raflardan alışveriş sepetine uzanan o yol... Gerçekten bizim tercihlerimizle mi şekilleniyor? Yoksa büyük markalar, farkında bile olmadan bizi alışverişe mi yönlendiriyor?

1. Az Kaldı Panikleri

"Stokta son 2 ürün!" ya da "Kampanya bitmek üzere!" gibi uyarılar, zaman baskısı yaratır. Bu, beynimizin "kaçırma korkusu" (FOMO) duygusunu tetikler ve satın alma davranışını hızlandırır.

2. Psikolojik Fiyatlandırma

Ürünlerin 99,99 TL olması tesadüf değil. Beynimiz ilk rakama odaklanır ve 100 yerine 90'lı bir fiyat gibi algılar. Bu da ürünü olduğundan daha ucuz hissettirir.

3. Ücretsiz Kargo Tuzağı

"100 TL üzeri alışverişlerde kargo bedava!" gibi tekliflerle, ihtiyacımız olmayan ürünleri sepete ekleriz. Çünkü beynimiz "bedava" kelimesine karşı duyarlıdır ve mantığın önüne geçer.

4. Görsel Tasarım Hileleri

Mağazaların yerleşimi, ışıklandırması ve müzikleri bile alışveriş süresini uzatmak için tasarlanır. Sakin müzikler, insanları daha yavaş hareket ettirir ve daha fazla alışveriş yapmaya yönlendirir.

5. Sosyal Kanıt Kullanımı

"Bu ürünü 2.000 kişi satın aldı" ya da "Kullanıcıların %95'i memnun" gibi ifadeler, başkalarının seçimlerine göre yönlenmemizi sağlar. Topluluğa uyma eğilimimiz, bu verilerle tetiklenir.