Bahçeli 19 Mayıs mesajında Sinan Oğan'ı kastederek "Olmayan siyasi gücünü varmış gibi gösterip siyaseti at pazarına çevirenler, kamuoyuyla gün aşırı talep listeleri paylaşanlar fırsatçı acizlerdir" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 18.05.2023 19:19
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2023 19:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursa5n1k.com
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'na ilişkin mesaj yayınladı. Mesajda isim vermeden Sinan Oğan'ı hedef alan Bahçeli, "Olmayan siyasi gücünü varmış gibi gösterip siyaseti at pazarına çevirenler, kamuoyuyla gün aşırı talep listeleri paylaşanlar samimi olmadığı gibi milli ve ahlaki değerlerle ters düşen fırsatçı acizlerdir" ifadesini kullandı.
Bahçeli'nin mesajında şu ifadeler yer aldı:
"Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'daSamsun'a ayak basması elbette tam bağımsızlık meşalesini tutuşturan ilk kıvılcım, vatanın kurtuluşuyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş istikametine atılan ilk adımdır. Türklüğün makus talihi 104 yıl evvel Samsun kıyılarından Anadolu'ya dalga dalga uzanacak mücadele ruhuyla değişmiştir.
Türk milleti kutlu varlığına ve tarihi haklarına yüksek bir fedakârlık ahlakıyla sahip çıkmış, bu kapsamda tek yanlı ve aleyhe işleyen müzakere ve mütareke dayatmalarını cesaretle reddetmiştir. Milli Mücadele yalnızca silahla, yalnızca sahnelenen kahramanlıklarla, yalnızca "ölürsem şehit kalırsam gazi" anlayışıyla değil; asırlara sari akılla, usta siyasi manevralarla, emsalsiz stratejik kararlarla, kuşkusuz sabrın ve sebatın imkânlarıyla kazanılmıştır.
Samsun'dan itibaren muazzam bir heyecanla yakılan Milli Mücadele ateşi her şeyden önce hatırı sayılır bir zamanın mahsulü olan fikri demlenme ve hazırlık sürecinin imrenilecek sonucudur.
Bu vesileyle tecessüm eden milli mukavemet Amasya Genelgesi'yle yol haritasını çizmiş, Sivas ve Erzurum Kongreleriyle demokratik güç devşirmiş, 23 Nisan 1920'de de TBMM'nin açılmasıyla beraber maşeri vicdanda kök salmıştır. 19 Mayıs 1919 tarihi ile gelişen ve genişleyen olaylar zincirini müteakiben, ümitsizliğin seline kapılmış milli ülküler dirilmekle kalmamış, istiklal ve istikbal namusu cansiperane şekilde müdafaa edilmiştir.
Türk milleti karanlığın en koyu anında parlak geleceğini hayalden gerçeğe dönüştürmüştür. Milli Mücadele'nin kaynak ve kuvveti zulme ve zillete duyulan meşru öfkeyle temellenmiştir.
Müstevliler sayıca, siyaseten ve teknolojik imkânlar bakımından ne kadar avantajlı olsa da milletimiz husumete imanıyla direnmiş, nihayet hakkını çiğnetmemiş, onur ve haysiyetine leke düşürmemiştir. Bu tarihi ve milli hakikatin dayandığı ilkeler 19 Mayıs 1919'un ilham ve itibarıyla tezahür etmiştir.
En başta Aziz Atatürk olmak üzere, Milli Mücadele kahramanları emperyalizmin insafına sığınmayı akıllarından dahi geçirmemişlerdir. Siyasi çıkar uğruna, sırf makam ve mevki tutkusu adına yabancıların denetim ve kontrolüne girmek dün olduğu gibi bugün de zillet olarak anılmıştır. Nihayet Türk milleti hiçbir zaman zillete kapılmamıştır.
Milli ve manevi değerlerden nasiplenmemiş çarpık zihniyetlerin, vatan ve beka değerlerini sıkışınca hatırlayanların, üstelik 104 yıl önce karşımıza geçen zalimlerin bugünkü temsilcileriyle yol yürüyenlerin 19 Mayıs'ın mirasından alacakları tek bir hisse olamayacaktır. Doğrudur, bu aziz vatan sokakta bulunmamış, ancak sokak mantığına, suçluların keyfine, menfur emellere, terör hedeflerine de asla bırakılmayacaktır. Bunun güvencesi hem Türk milleti, hem de geleceğimizin tesellisi ve mükafatı Türk gençliğidir.
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİPARİŞLE KURULMAMIŞTIR'
Türkiye Cumhuriyeti pazarlıkla, lütufla, ikramla, siparişle kurulmamıştır. Ancak bu şekilde de Türk ve Türkiye Yüzyılının önüne geçilemeyecek, ket vurulamayacaktır. Olmayansiyasi gücünü varmış gibi gösterip siyaseti at pazarına çevirenler, kamuoyuyla gün aşırı talep listeleri paylaşanlar samimi olmadığı gibi milli ve ahlaki değerlerle ters düşen fırsatçı acizlerdir.
19 Mayıs 1919'un fikir dinamiği Türk milliyetçiliğidir. Nitekim Türk milliyetçiliği her türlü tasallut ve tahrikten uzak şekilde istikrara, istiklale ve istikbale bir kez daha kucak açıp yol verecektir. Türk milliyetçiliğinin temeli millet ve vatan sevgisidir. Bu sarsılmaz ve tartışılmaz sevgi üzerinde sinsi sinsi pazarlık yapma telaş ve teşebbüsleri iflah olmaz bir ahlak ve mensubiyet krizi olarak değerlendirilmelidir.
Türkiye'nin krize değil, kucaklaşmaya ihtiyacı vardır. Türk milletinin kutuplaşmayla geçirecek bir saniyesi bile yoktur. Bu nedenle vakit 85 milyon Türk vatandaşımızın tek yürek olma vaktidir. Cumhur, herkestir; nitekim herkes eşittir Türkiye'dir.
"Devlet ve Milletiyle, Her Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye" takdir ve tercihi mutlak surette öne çıkmalı ve öncelik almalıdır. Gün, 19 Mayıs 1919'un ilkelerinde "Omuz Omuza" buluşma günüdür. Milli birlik ve kardeşlik inancıyla Cumhuriyet'in yeni yüzyılına Türkiye mühür vuracaktır.
'19 MAYIS'IN MUHTEŞEM DURUŞUNU İDRAKTEN TAMAMEN YOKSUNLAR'
Mehmetlerimize kurşun sıkanlarla el ele tutuşanlar siyasetin konusu değil, milli güvenlik sorunudur ve bunlar 19 Mayıs'ın muhteşem duruşunu idrakten tamamen yoksunlardır. Ayrıca ve maalesef demokrasiyi ağızlarından düşürmeyenlerin, milletimizin sandıkta tecelli eden iradesine hakaretler yağdırması, özellikle depremzede vatandaşlarımıza küfürler savurması affedilemez bir alçaklıktır. Böylesi bir vandallığı görmezden gelmek imkansızdır.
Milletimizin hür iradesine savaş açanların despot ve tahammülsüz oldukları artık netleşmiştir. Bu anti-demokrat tavrın hesabını soracak da yine milletimizin ta kendisidir. Açıktır ki, Türk gençliği her şeyin farkında ve bilincindedir. Gençlik gözbebeğimiz, gelecek güvenimizdir.
Niyazım odur ki, Türk gençliği evvelemirde varoluş haklarına, diri hedeflerine, tertemiz ilkelerine, dünyada adından söz ettiren ülkesine sonuna kadar destek verecektir. Türk ve Türkiye Yüzyılı Türk gençliğinin iradesiyle tıpkı bir bayrak gibi yükselecektir. Bugünün gençliği geleceğin milli serveti, aynı zamanda milli şerefidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi:
"Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Bu duygu ve düşüncelerle, 19 Mayıs 1919'un 104'üncü yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, kurucu kahramanları, aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bahçeli'den Oğan'a zehir zemberek sözler
Bahçeli 19 Mayıs mesajında Sinan Oğan'ı kastederek "Olmayan siyasi gücünü varmış gibi gösterip siyaseti at pazarına çevirenler, kamuoyuyla gün aşırı talep listeleri paylaşanlar fırsatçı acizlerdir" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'na ilişkin mesaj yayınladı. Mesajda isim vermeden Sinan Oğan'ı hedef alan Bahçeli, "Olmayan siyasi gücünü varmış gibi gösterip siyaseti at pazarına çevirenler, kamuoyuyla gün aşırı talep listeleri paylaşanlar samimi olmadığı gibi milli ve ahlaki değerlerle ters düşen fırsatçı acizlerdir" ifadesini kullandı.
Bahçeli'nin mesajında şu ifadeler yer aldı:
"Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basması elbette tam bağımsızlık meşalesini tutuşturan ilk kıvılcım, vatanın kurtuluşuyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş istikametine atılan ilk adımdır. Türklüğün makus talihi 104 yıl evvel Samsun kıyılarından Anadolu'ya dalga dalga uzanacak mücadele ruhuyla değişmiştir.
Türk milleti kutlu varlığına ve tarihi haklarına yüksek bir fedakârlık ahlakıyla sahip çıkmış, bu kapsamda tek yanlı ve aleyhe işleyen müzakere ve mütareke dayatmalarını cesaretle reddetmiştir. Milli Mücadele yalnızca silahla, yalnızca sahnelenen kahramanlıklarla, yalnızca "ölürsem şehit kalırsam gazi" anlayışıyla değil; asırlara sari akılla, usta siyasi manevralarla, emsalsiz stratejik kararlarla, kuşkusuz sabrın ve sebatın imkânlarıyla kazanılmıştır.
Samsun'dan itibaren muazzam bir heyecanla yakılan Milli Mücadele ateşi her şeyden önce hatırı sayılır bir zamanın mahsulü olan fikri demlenme ve hazırlık sürecinin imrenilecek sonucudur.
Bu vesileyle tecessüm eden milli mukavemet Amasya Genelgesi'yle yol haritasını çizmiş, Sivas ve Erzurum Kongreleriyle demokratik güç devşirmiş, 23 Nisan 1920'de de TBMM'nin açılmasıyla beraber maşeri vicdanda kök salmıştır. 19 Mayıs 1919 tarihi ile gelişen ve genişleyen olaylar zincirini müteakiben, ümitsizliğin seline kapılmış milli ülküler dirilmekle kalmamış, istiklal ve istikbal namusu cansiperane şekilde müdafaa edilmiştir.
Türk milleti karanlığın en koyu anında parlak geleceğini hayalden gerçeğe dönüştürmüştür. Milli Mücadele'nin kaynak ve kuvveti zulme ve zillete duyulan meşru öfkeyle temellenmiştir.
Müstevliler sayıca, siyaseten ve teknolojik imkânlar bakımından ne kadar avantajlı olsa da milletimiz husumete imanıyla direnmiş, nihayet hakkını çiğnetmemiş, onur ve haysiyetine leke düşürmemiştir. Bu tarihi ve milli hakikatin dayandığı ilkeler 19 Mayıs 1919'un ilham ve itibarıyla tezahür etmiştir.
En başta Aziz Atatürk olmak üzere, Milli Mücadele kahramanları emperyalizmin insafına sığınmayı akıllarından dahi geçirmemişlerdir. Siyasi çıkar uğruna, sırf makam ve mevki tutkusu adına yabancıların denetim ve kontrolüne girmek dün olduğu gibi bugün de zillet olarak anılmıştır. Nihayet Türk milleti hiçbir zaman zillete kapılmamıştır.
Milli ve manevi değerlerden nasiplenmemiş çarpık zihniyetlerin, vatan ve beka değerlerini sıkışınca hatırlayanların, üstelik 104 yıl önce karşımıza geçen zalimlerin bugünkü temsilcileriyle yol yürüyenlerin 19 Mayıs'ın mirasından alacakları tek bir hisse olamayacaktır. Doğrudur, bu aziz vatan sokakta bulunmamış, ancak sokak mantığına, suçluların keyfine, menfur emellere, terör hedeflerine de asla bırakılmayacaktır. Bunun güvencesi hem Türk milleti, hem de geleceğimizin tesellisi ve mükafatı Türk gençliğidir.
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİPARİŞLE KURULMAMIŞTIR'
Türkiye Cumhuriyeti pazarlıkla, lütufla, ikramla, siparişle kurulmamıştır. Ancak bu şekilde de Türk ve Türkiye Yüzyılının önüne geçilemeyecek, ket vurulamayacaktır. Olmayan siyasi gücünü varmış gibi gösterip siyaseti at pazarına çevirenler, kamuoyuyla gün aşırı talep listeleri paylaşanlar samimi olmadığı gibi milli ve ahlaki değerlerle ters düşen fırsatçı acizlerdir.
19 Mayıs 1919'un fikir dinamiği Türk milliyetçiliğidir. Nitekim Türk milliyetçiliği her türlü tasallut ve tahrikten uzak şekilde istikrara, istiklale ve istikbale bir kez daha kucak açıp yol verecektir. Türk milliyetçiliğinin temeli millet ve vatan sevgisidir. Bu sarsılmaz ve tartışılmaz sevgi üzerinde sinsi sinsi pazarlık yapma telaş ve teşebbüsleri iflah olmaz bir ahlak ve mensubiyet krizi olarak değerlendirilmelidir.
Türkiye'nin krize değil, kucaklaşmaya ihtiyacı vardır. Türk milletinin kutuplaşmayla geçirecek bir saniyesi bile yoktur. Bu nedenle vakit 85 milyon Türk vatandaşımızın tek yürek olma vaktidir. Cumhur, herkestir; nitekim herkes eşittir Türkiye'dir.
"Devlet ve Milletiyle, Her Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye" takdir ve tercihi mutlak surette öne çıkmalı ve öncelik almalıdır. Gün, 19 Mayıs 1919'un ilkelerinde "Omuz Omuza" buluşma günüdür. Milli birlik ve kardeşlik inancıyla Cumhuriyet'in yeni yüzyılına Türkiye mühür vuracaktır.
'19 MAYIS'IN MUHTEŞEM DURUŞUNU İDRAKTEN TAMAMEN YOKSUNLAR'
Mehmetlerimize kurşun sıkanlarla el ele tutuşanlar siyasetin konusu değil, milli güvenlik sorunudur ve bunlar 19 Mayıs'ın muhteşem duruşunu idrakten tamamen yoksunlardır. Ayrıca ve maalesef demokrasiyi ağızlarından düşürmeyenlerin, milletimizin sandıkta tecelli eden iradesine hakaretler yağdırması, özellikle depremzede vatandaşlarımıza küfürler savurması affedilemez bir alçaklıktır. Böylesi bir vandallığı görmezden gelmek imkansızdır.
Milletimizin hür iradesine savaş açanların despot ve tahammülsüz oldukları artık netleşmiştir. Bu anti-demokrat tavrın hesabını soracak da yine milletimizin ta kendisidir. Açıktır ki, Türk gençliği her şeyin farkında ve bilincindedir. Gençlik gözbebeğimiz, gelecek güvenimizdir.
Niyazım odur ki, Türk gençliği evvelemirde varoluş haklarına, diri hedeflerine, tertemiz ilkelerine, dünyada adından söz ettiren ülkesine sonuna kadar destek verecektir. Türk ve Türkiye Yüzyılı Türk gençliğinin iradesiyle tıpkı bir bayrak gibi yükselecektir. Bugünün gençliği geleceğin milli serveti, aynı zamanda milli şerefidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi:
"Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Bu duygu ve düşüncelerle, 19 Mayıs 1919'un 104'üncü yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, kurucu kahramanları, aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum."
'Rezalet, utanç kaynağı' diyerek şikayet ettiği bina, kendi çalıştığı bina çıktı
İlkokul Futbol Şenliği’nde kupalar sahiplerini buldu
AJet ilk uçuşunu yaptı
İstanbul emin ellere teslim!
Rusya'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısı 144'e yükseldi
125 bin Filistinli ramazan ayının üçüncü cuma namazını Mescid-i Aksa'da kıldı
Moskova'daki terör saldırısıyla ilgili Tacikistan'da 9 kişi gözaltına alındı
Süper Lig'de 31. haftanın hakemleri açıklandı
Biden'in Key Köprüsü'nün inşaatının federal bütçeden karşılanacağı sözü tartışılıyor
Sedat Yalçın'dan Osmangazi turu
İnegöl Artık Bu Merkezden 7/24 İzlenecek
Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi artacak
Başkan Aktaş’a Gürsu’da sevgi seli
CHP Bursa BBB Adayı Bozbey son saha çalışmalarını gerçekleştiriyor
Merkez Parkın 200 Araçlık Otoparkı Hizmete Girdi